Reklam
Bugun...
16 Yıl Sonra Yine Ordaydım


Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var
fakiryilmaz323@hotmail.com
 
 

Tarih: 17 Ağustos
Yer: Kocaeli
Ve ben yine oradayım..
Hem de saat 03.02’e geliyor..
Yani; 16 yıl önce büyük bir sarsıntı yaşadığım, 17 Ağustos Depremini hissettiğim Kocaeli’ndeyim..
Ve o an yaşadıklarımı ele aldığım bir yıl önceki yazımı önüme getiren facebook’a bakarken gelişen teknolojiye karşın onca acıyı bize yaşatanların ne gibi önlemler aldığını da uzun uzun düşündüm..
Bol bol yeni yüksek binalar yapmaktan başka bir şey yapmadıklarını gördüğüm yetkili ve etkililerin 16 yıl boyunca sadece konuştukların şahit oldum, 16 yıl sonra aynı yerde Kocaeli’nde gördüklerimle..
Binlerce insanın kum binaların altında kaldığı 17 Ağustos’ta yeniden bulunduğum Kocaeli’nde ard arda gelen kara haberlerle başka bir deprem yaşıyordum..
Yani değişen tek şey önümüzde ki yıllarda yeniden yaşanacağı söylenen Marmara Depreminin yaşadığım Kocaeli’nde ülkenin ciddi bir deprem geçirdiğini his ediyordum, ard arda gelen cenazeler ile..
Kiminin, ‘rejim değişti’ dediği, kimin ise ‘yerinde yönetim’ dediği güzelim ülke de top yükün bir sarsıntının yaşandığını ve bu sarsıntının nereyi, nasıl vuracağını büyük bir deprem beklentisi gibi benim ve herkesin korkuyla beklediği bir karabasandı..
Şu günlerde yaşanan sarsıntıların büyük bir depreme dönüşme ihtimalinin güçlendiğini belirtirken, depremlerin ne işe yaradığını bir yıl önce ele aldığım yazının da iyi anlatacağını düşündüm..
İşte  o yazım..
           
**17 Ağustos.. Benim Dönüm Noktam..

Ardahan'dan başlayan, İstanbul Cağaloğlu'n da devam eden ve Kocaeli'nin ilk 3 üncü yerel gazetesi Siyah Beyaz Kocaeli isimli Gazetemi çıkarmanın heyecanı ile süren bir yaşam serüvenimi noktalayan 17 Ağustos unutulur mu?
Bilmem ama çoğu insan gibi benim de dönüm noktam olan 17 Ağustos'un üzerin de tamı tamına 15 yıl geçmiş..
Saat 03.02.. Tarih 17 Ağustos 1999
Bin bir zorlukla 2 yıla yakındır çıkarmış olduğum Siyah Beyaz Kocaeli gazetemin son sayısını inceledikten sonra uzandığım çek yatta birden yere düşüp, camda parlayan ışığın ne olduğunu anlamaya çalışırken, eşimin camları tek tek kırılan pencereye doğru yürüdüğünü lambalar sönmeden önce görüyordum..
Ne olduğunu anlamadan çekyatta düştüğüm yerden tüm hızla kalkıp, kolunu kırılan pencereye uzatmaya çalışan eşimi tutuyor, o an aklıma gelen çocuklarımın odasına doğru koşmaya çalışıyordum..
Sarsıntının tüm uğultusuyla devam ettiği bir sırada kopan floransanın kırılmış yönüyle anlımı çizdiğini umursamadan, eşimi de bırakmadan zar zor açtığım odanın gardolaplarının hala mışıl mışıl uyuyan çocuklarımın üzerine düşmemek için direndiğini görüp, ani bir refleksle kaleye girmek üzere olan topu savururcasına sırtımı düşmek üzere olan o ağır dolaba verip, üç kızımı birden kucaklayarak dışarı fırlıyordum..
Benden önce çıplak, sadece külotla ve bağırtılar arasına dışarı fırlayanları da sakinleştirmeye çalışırken, çıplak olan komşularımı koruma adına bir daha sallanan müstakil evime dalıp, bulabildiğim battaniye, kilimi dışarı taşıyordum, o anların benim batı maceramın sonu, kurduğum hayallerimin bitişi olduğunu anlamadan..
Evet saat: 03.02 Tarih 17 Ağustos 1999
Ve binlerce insanın hayatının son bulduğu, benin gibi bir o kadarının hayatının değiştiği Marmara depremi olduğunu sabah anlamıştım..
Benim dönüm noktam olan 17 Ağustos'un üzerinde tamı tamına 15 yıl geçmiş..
Evet, yarın 17 Ağustos 2014 ve geride kalan 15 yıl..
Bugün hüzünlü bir gün..



Bu yazı 1439 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

YouTube ArdahanTV Kanalımızı İzliyor musunuz?


YUKARI