Yeni bir cumartesi yazısı yazmak için diz üstü bilgisayarımı dizlerimin üzerine aldığın bilgisayardan gördüğüm bol fotoğraflı haberlerle internet dünyasına kaydığımı fark ederken bu haberlerde yer alanların kimler olduğunu görünce yaşadığım duyguyu his eder gibi facebok harekete geçmiş ve sakladığı anılardan yedi yıl önce yazdığım bir yazımı alıp, önüme getiriyor.
Gülümseyerek okuduğum yıllar önceki yazımın güncelliğini kayıp etmeyip, hala bugünü anlattığını görünce bir anda içinde bulunduğum cumartesinin günü pazara bıraktığında görüyordum...
İçinde bulunduğum ve fırsat buldukça her cumartesi günleri yazıya dökmeye çalıştığım duyguları geri bastıran bol fotoğraflı haberin şovmenlikten öte geçmeyen siyasileri anlattığını da anlayınca yazıya dökmeye hazırlandığım cumartesi duygularımı erteleyip, bu 7 yıl önce yazdığım yazıyı bir kez daha burada yayınlayıp, o günden bugüne ne değiştiğini siz sevgili okurlarıma sormanın daha mantıklı olacağını düşündüm.
Ve seçimlerin tartışıldığı ve her an erken bir seçim olacağının konuşulduğu şu son aylarda art arda Ardahan’a gelip, memleket sevdalısı kesilenleri hatırlayınca aşağıda ki yazının yedi yıl önce yazıldığını ve güncelliğini kayıp etmediğini bir kez daha anlıyordum.
Çünkü çantayı alıp gelenlerin ardından onlara gaz verenlerinde bugünlerde bir hayli bol fotoğraflarla haber oluyordular, memlekete bir şey vermeden geri çekip giderlerken.
Ha bu arada Ak saçlı Ardahanlı olan ama ‘Ardahanlıda kim, ben buraya kendi tırnaklarımla geldim’ diyen Yaşlıında Ardahan’da, Çıldır gölünde tipide boğulacağını da öğreniyor, oturduğu koltukta iyiden iyiye kirlenen tırnaklarının tutuğu atlardan bile iğreniyordum.
Ve ‘ah memleket senin bu kaderin niye değişmiyor?’ diye of çekerken, Ağustos böceğinin kış günü bile saz çalıp, türküler söylediğinde şahit oluyordum, aşağıda ki yedi yıl önce yazılmış yazıyı sizlinde okumanızı ‘elbet bugünlerde gelir, geçer’ diyerek teselli olsun diye salakça umut ederken.
İşte yeni cumartesi yazımı bana yazdırmayan size okutmayan o yazım;

Dün yapılan MHP Ardahan İl Kongresini değerlendirmek için önce kongreyi 18 gibi küçük bir farkla alabilen MHP İl Başkanı Taşkın Polat ile sonra da bana göre bu kongrenin kazananı olan Hülya Davutoğulları ile, ardından MHP eski Başkanı Levent Pehlivan ile sonra da MHP’den Ardahan Milletvekili adayı olabilecekler arasın da gösterilen Aşkın Kaya ile birer telefon görüşmesi yaptım.
Bu sohbetler sırasın da görüştüğüm son MHP’li olan Aşkın Kaya’ya Milletvekili aday adayıymışsın?’ diye sorunca, ‘Yok kardeş, öyle bir şey düşünmüyorum.
Çünkü senin şu an bulunduğun Ankara’da, İstanbul’da cebine biraz para koyan, eline bir çanta alan, sonra da gelip Ardahan’da milletvekili adayı oluyorsa, Ardahanlı da buna tepki koymuyorsa sanada, bana da milletvekili sırası gelmez’ diyordu.
Aynı konuyu bir gün önce tartıştığım Ardahanlı İş adamı, Tay Sürücü Kursları Sahibi Veysel Karatay’da, ‘Ya bu İstanbul’da bende milletvekili adayıyım’ diyecek biri yok mu?
Bura da yaşayanlar neden bizim de milyona varan insanlarımızın yaşadığı İstanbul’da, Ankara'da, Bursa'da, İzmir'de adayımız olsun’ demiyorlar’ diyordu.
Haksızlar mı?