7 Haziran Genel Seçimleri ardından gerek ülke genelinde gerek ise Ardahan’da ortaya çıkan tablonun nedenini kendilerince araştırıp, suçlu avına çıkan bir çok kimsenin benim de için de bulunduğum bir çok kişiyi suçlu ilan edip, sanal ortamda kurdukları idam sehpaları ile biz hainleri (!) asmaya çalıştıklarını görüyor, gözlemliyoruz.
‘-Efendim Türk yurdu olan Ardahan’da Kürtler nasıl milletvekili çıkarır?’ şeklinde salakça ve saçma tezler öne sürüp, buna neden olanları hain ilan edenlerin asıl bölücü olduklarını ortaya koyarlarken, benim, ‘Seçilenlerin ikisi de Kürt’ başlıklı haberime de bir hayli ateş püskürmekteler.
‘Ya senin Kürdün ile benim Kürdüm diye bir şey mi var kardeşim’ dedirten bu tartışmaları izlerken benim, HDP’nin Milletvekilininde, AK Parti Milletvekilinin de Kürt kökenli oluğuna da yaman yazmama kızarlar..
Peki sormazlar mı, ‘Sen niye HDP’nin Kürdüne kızar, HDP’ye oy vereni hain, verdireni ise katli vaciptir dersin?..
Yoksa senin oy verdiğin AKP’nin adayının da Kürt olduğunu görmez, ‘O Kürt HDP’li değilse benim siyasetçim midir’ dersin?
Bilemem ama HDP’nin ülke ve Ardahan genelinde elde ettiği başarıyı içlerine sindiremeyenlerin saldırmayı bırakıp, kardeşçe yaşanacağını anlayıp, demokrasiye karşı saygılı olmaları gerekir derim..
Çünkü o kızanlar dahil bu ülke de birlikte yaşayan herkes kardeştir..