Bugün, dün canları pahasına destekledikleri ve iktidara gelmelerine yardımcı oldukları söylenen hükümetçe yakalarında tutulup tek tek içeri atılan, gazete ve televizyonlarına el konulan cemaatin polisi, savcısı, hakimi diye bilinen şimdi ki kaçakların ellerine kelepçe vurup, sıraya dizdiği Kürt siyasetçiler hala aynı durumları yaşamaya devam ederken, dün gündemi sarsan aynı durum bu kez cemaatin adam ve kadınları olarak bilinenlerin başına geldi..
Çoğu seçilmiş olan siyasileri, gazetecileri çeşitli suçlamalarla gözaltına alıp, kelepçeleyip, tutuklamaya devam eden hükümetin emrinde ki polis ve savcılar vede hakimlerin suçu var mı bilinmez ama sorunun onlar da değil, ülkeyi yönetimde ki anlayıştan geldiğini söylemek gerekir..
Çünkü 12 Eylül’de bile sokağa çıkma yasağı uygulanırken, insanların ihtiyaçlarını karşılama imkanı verilirken, bugün kentler top yükün sarılıyor, dışarı başını uzatan ya ölüyor, ya hastanelik oluyor, yada cemaatin elleri kelepçelenen kadınları gibi göz altına alınıp, , içeri atılıyor.
Çünkü faşizm kimseyi ayırt etmez..