Yeni bir seçimin daha gelmesiyle birlikte hareketlenen siyasi arenayı daha yakından his etmek ve bu hislerimi sizlere aktarmak için gittiğim Ankara yolun da onca gelen telefonlara karşın, sakin bir kafa ile düşünme ve üç günlük Ankara izlenimlerimi kendi kendimle değerlendirme fırsatı buldum.
Ve özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisine davet edip, Ardahan'da aday edeceği belirtilen Ardahanlı Büyükelçi yani İŞİT'in ekibiyle birlikte kaçırdığı ve 101 gün esir tuttuğu Öztürk Yılmaz'ın gerek ülke genelinde gerek ise yerel de CHP'ye getirdiği heyecanı uzun uzun değerlendirme fırsatı buldum.
Evet Fox TV'de de yayınlanan manşetimiz de ki gibi CHP ve Kılıçdaroğlu, Tuğrul Türkeş'i içi boş bir bakanlık için MHP'den koparan AKP'ye önemli bir gol atmış, yandı, bitti, toz olup darmadağın oldu denen Ardahan CHP'yide yeniden ateşlendirmişti..
Bir çok aday aday da 'İşte bu' dercesine bu kez aday olmamış, adayık için hazırladıkları dosyalarını geri çekip, Genel Başkanlarının kararının yerinde olduğunu 
Peki Kılıçdaroğlu bu önemli hamleyi yaparken bu dönem de milletvekili olmak isteyen Ensar Öğüt ve onunla yıllardır baş edemeyen CHP'nin Aday Adayları ne yapmış, ne yapıyorlardı?..
Onu da düşününce karşıma üç dönem Ardahan Milletvekilliği yapan ve bu yöndeki ısrarı dolaysıyla 7 Haziran seçimlerinde kayıp eden Hacı Ensar Öğüt çıkmıştı.
Çünkü Öğüt, Büyükelçi'nin direk olarak Kılıçdaroğlu tarafından aday gösterilmesi karşısında şoke olmuş, önce bir hafta ortadan çekilmiş, ardından kendisine gelerek yeniden, hem de genel başkanının 'adayımdır' diye elinde tutup, CHP'ye getirdiği Öztürk Yılmaz'ı yıpratan gizli toplantıları ard arda yapmaya başlamıştı..
Önce kendisine kalkan olacakları aradı, 'hele gelin bu nasıl iş, isyan bayrağı açalım' deyip, kıyamet koparmak istedi.
Benim, 'Hacı da, Dede de olmaz' yazımı hatırlayarak beni arama cesareti bulamayan Öğüt her seçimde dişe diş yarıştığı aday adayları bile arayıp, Ankara'da ki bürosunda buluşmak istedi.
Ancak benim kadar Öğüt'ü tanıyan aday adayların bir çoğu bu davete gitmedi..
Çünkü biliyordular Öğüt'ün ilk hedefi Kılıçdaroğlu'nun getirip aday ettiği Konsolosu yemek, ardındanda onları..
Bu tutmayınca da bu kez de Saffet Kaya gibi çirkin dedikodulara baş vurmadıysa da sözde Öztürk Yılmaz'ı düşünüyormuş gibi davranıp, bir çok CHP'liyi, hatta Yılmaz'ın yakınlarını aramaya  başladı..
Öztürk Yılmaz'ın akrabaları dahil ne kadar CHP'li varsa hepsine 'Ya kardeşim bu Kılıçdaroğlu ne yapıyor? Koskoca Büyükelçi'yi getirmiş Ardahan'da aday gösteriyor. Kazanamaz. Yazıktır.' diyerek Öztürk Yılmaz'ı umutsuzlaştırıp, başka yerde aday edilmesi için genel merkeze baskı yapmasını sağlamak istedi..
Ama bilmiyor ki kendisinin bitirdiği CHP'ye taze bir can, sıcak bir kan gelmiş, tıkandı denen CHP'nin damarları yeniden hareketlenmişti..
Kısacası benimde çok sevdiğim ama yeter seninle bu kadar dediğim Ensar öğüt hala durmuyor ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na rağmen CHP'yi karışıtırp, 'Baba yine Öğüt olsun' dedirtme yolunu arıyor..
Benim kendisine tek bir tavsiyem ve diyeceğim olacak 20 yıllık dostluğumuzun hatırına..
Hacı gelsen sen hepimizin bildiği şu Bizans oyunlarını bırak ve yeter de.. Git o güzelim torunlarını sev..
Ama seçimde de gel, 'Öztürk benim evladımın yaşında genç, benim diplomamdan daha sağlam diplomaya sahip, Türkiye'nin olduğu gibi dünyanın tanıdığı Büyükelçi Öztürk Yılmaz'ı size emanet ediyorum' de..
Hatta hiç bekleme ara beni ve diğer arkadaşları da ara bu yönde bir açıklama yap..
Ha bu arada unutmadan söyleyeyim..
Öztürk Yılmaz'ın da bu tür oyunlara, çıkışlara gelip, gerilmemesi gerekir. Ve en önemlisi zaten darmadağın olmuş CHP'de birleştirici bir güç olacağı yönünde sıcak mesajlar vermeli, Öğüt başta olmak üzere tüm CHP'lilere ihtiyacı olduğu da unutulmamalıdır.