Ülkeyi iyiden iyiye geren son gelişmeler karşısın da adeta şaşırıp kaldığımız şu günler de yapılan ‘sözde tepki’ yürüyüşlerinin Kürtlere yönelik saldırıya dönüştüğünü üzülerek izlemekteyiz.
Tasvip etmeyip, kınadığımız ölümler ardından %99’nun Kürt olduğu 6 Milyon insanın oy verdiği partinin binalarına saldırıp, levhaları kıranların et tırnak denen iki toplumun arasında ki can alıcı damarı koparmak üzere olduğunu anlamamaları ise ayrı bir üzücü durum..
Ve buna çanak tutan devlet yetkilileri, siyasi parti temsilcilerinin olağanüstü sert açıklamaları ise üzerinde düşünülecek diğer ayrı bir durum..
Türklerin kızgın, Kürtlerin ‘İzliyoruz’ diyerek burunlarında tüttüğü bir süreci yaşayan ülkemin her an yaşanacak bir provoke ile daha ciddi bir sorunla karşılaşacağı korkusu vede tereddüt karşısında ulusal basın ve medyanın yanı sıra AK Partililerin Osmanlı orduları ile, CHP’nin bir yandan ‘biz yokuz’ deyip, partilileri ile Ülkücü ve MHP’lilere destek vermesi, HDP’nin tüm barış çağrılarına karşı ne devlete, nede Kandil’e güç yitirememesi bu ülkeyi sonu belli olmayan bir sürece doğru ittiğini neden kimse anlamıyor?
Bilmem ama gidişatın iyiye gitmediğini herkes ama herkes bilip, anlamalı..