Ardahan'ın Göle ilçesinde patlayan silahlar ile bozulduğu ileri sürülen barış sürecinin her geçen gün şiddetini arttırarak devam ettiren olayların gölgesinde kaldığının farkında mısınız?
Yumrukların yeniden sıkıldığı, insan bedenlerinin ard arda yere serildiği şu günlerde yeniden gerilen ortamın nasıl olup, 3 yıldır devam eden ve kamuoyunun büyük destek verdiği sürece dönebiliri tartışmadan bir birlerine karşı sert açıklama ve eylemler de bulunanlarında farkında olmadığını görürken, bu gelişmelerin, yani kardeşin, kardeşi öldürmesinin kimlerin ekmeğine yağ süreri de sormak gerek..
Önce Irak, ardından Libya, sonra Suriye, Ukrayna ve diğer Ortadoğu ülkelerinin kan, revan içinde olması karşısında hangi dünya ülkesi 'vağ vağ' deyip, diz dövdüğünde sorması gerekenlerin ülkenin çekilmek istenen kan çukuruna girmemesi için el ele vermesi gerekmez mi?
Bilmem ama Suruç'ta yaşanan alçakça olayın ardından yataklarında ölü bulunan iki polisin 'Kana kan' denilerek öldürülmesi de bir o kadar kınanıp, ret edilmesi gereken değil mi?
Evet, kanın kanla yıkanmayacağını bilmelerine karşın kana kan, dişe diş diyerek o kan çukuruna yol almak kadar tehlikeli ne olabilir ki bu güzelim ülkem için?