Ülke de iktidar olduklarını ileri sürenlerin her ölümün ardından başkalarını suçlayıp, kendilerini temize çıkarma çalışmaları dün Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde patlayan kahpe bombanın ardından yine suçlu arıyordular..
Sanki ben bu ülkede yaşayan insanların hayatında sorumlu hükümetmişim gibi açıklamalarda bulunan başbakanın ‘Ya bu çocuklar öldürüldü üzüldüm. Ama ya Adıyaman’da ki şehidimiz için niye üzülmüyorsun-uz?’ dercesine herkesi kendisine benzemeye davet ediyordu..
Ki çoğuda ona benzemeye, 31 gencin öldürülmesini gölgelemek için hiç gündemde yokken Adıyaman’da yaşandığı ileri sürülen çatışmada ölen Askerin boy boy fotoğraflarını 31 gencin cesedinin üzerine seriyordular..
Sanki o askerin ölmesine üzülmeyenler varmış, sanki o askerin, onca güvenlik gücün hesabı görüldü denmek istercesine..
Bu bakışın olduğu, bu kin ve nefretin pompalandığı ülkemin Suriye, Irak olabileceği tehdidini de yayanların asıl korkusu onca çocuğun katillerinin bulunmak istenmesi, bu çocukları öldürenlerin ortaya çıkarılmasını isteyenleri zan altında bırakmak olduğunu da anlamıyor değiliz..
Ama şu unutulmamalı ki kan kanla değil, kan nefret pompalamakla değil, kan kin gütmekle değil, kan katilleri ortaya çıkaran, onca insanı koruyamayanları görevlerinde alanları ortaya çıkarmakla durdurulur..
Peki bu çocukları kim öldürdü?