Koalisyon için asıl maratonun Salı günü yemin ederek, resmen görevlerine başlayacak olan milletvekillerinin mecliste yapacakları kulislere başlayacağını bilen yada bilmeyenlerin 7 Haziran’an bu yana ortaya attıkları koalisyon formülleri bir koalisyonda birleşemedi gitti..
Bana göre AK Parti önderliğinde bir koalisyonun ufukta göründüğü ve bu koalisyonun en az bir, en çok iki yıl yürüyeceği tahminlerinin daha isabetli tahmin olduğunun görüldüğü şu günlerde en dikkat çekici durum MHP’nin çıkışlarıdır..
Yılların partisi olmasına karşın hiç bir zaman iktidar olacak kadar bir güç alamayan bu partinin kendisiyle aynı milletvekili sayısını alan HDP’ye karşı ortaya koyduğu tahammülsüzlük ve saygısızlıktır.
MHP ve buna benzer anlayışların Kürt kelimesi duyduklarından ortaya koydukları nefretin aynısının Ulusalcı adı konulanlardan da olduğunu hatırlatırken, bunun kendilerine kar değil nefret ve kini kazandırdığını da söylemek gerek..
Çünkü, arsız, hırsızla, Işid gibi katillerle bir araya gelebileceklerini ima edip, kardeş denen çoğunluğu Kürtlerin oy verdiği HDP ile bir araya gelmem demek Kürtlerin nefretini kazanmaktan öte bir şey değil..
Bunu kazanç sanıp, kendilerini kurtuluş savaşında hiç bir etkinliği olmayan yani kurtuluş bayramı bile kutlamayan orta Anadolu'da ki bir kaç vilayete hapis edenler bu ülkenin siyasi partisiyiz diyemezler..
Halbuki daha dün ilk kez parti olarak meclise girip, Yunanın denize döküldüğü ileri sürülen İzmir’den bile milletvekili çıkaran HDP’nin bu milletin partisi, bu ülkenin insanlarının oy verdiği parti olduğunu görüp, onuna kurulacak olan diyaloğun bu ülkeye barışı, kardeşliği getireceğini bilmek ben değil, bizi güçlendirir..