Barış sürecinin bozulabileceğine dikkat çekilen şu günlerde konuşması, savaş değil, barış demesi gerekenlerin konuşmadıklarına da şahit olmaktayız..
Bunların başında gelen ise 7 Haziran sonuçlarından hiçte memnun olmayan ve ülkeyi havuz medya aracılığıyla iyice gererek yeni bir seçime götürmek istediği ileri sürülen başkan, pardon cumhurbaşkanı Erdoğan..
İkincisi; 3 aydır tecrit altında tutulan Öcalan..
Bir diğeri de ilçesinde olaylar çıkan, bir insanın öldüğü Göleli AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay’dır..
Öcalan’ın yıllardır bir adada tecrit altında tutulduğunu ve konuşturulmadığını asıl sancının da yani şu son bir kaç gündür yaşanan olaylarında bunun yüzünden olduğunu kabul etmek gerekir..
Böyle giderse de daha çok gerginlik olacağından korkarken, barış sürecinin yanı sıra koalisyonun kurulması aşamasında da mutlaka Öcalan’ın konuşturulup, görüşünün alınması gerektiğini düşünüyorum..
Çünkü sorun KCK, PKK, Bölgede ki Güvenlik Güçleri değil, Öcalan’ın konuşmasına izin vermeyen çok konuşan hükümetin anlaşılmaz tavrıdır..
Yani barış süreci de, koalisyonda bu yönde atılacak olan tavra bağlıdır..
Bu arada onca olay yaşanırken twitterında paylaştığı mesajlarla sanki Ortadoğuda bir ülkenin milletvekiliymiş gibi Göle’de, bölgede, ülkede yaşananlar karşısında susmak doğru mudur?
Neyse en iyisi bende twitterımda bir şey paylaşayım, belki anlatmak istediğim daha iyi anlaşılır diyerek..
Hakkı söylemeyen, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır..