Reklam
Bugun...
Paris'e OH mu oldu?!..


Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var
fakiryilmaz323@hotmail.com
 
 

7 Haziran sonuçlarını beğenmeyip, 1 Kasım seçimlerinde yeniden tek başına iktidar olan AKP'nin bile şaşırdığı sonuçları almadan bir gün önce bizleri ziyaret eden Avrupa Birliği İnsan Hakları Komisyonu Üyesi 4 Avrupalı ile sohbet ediyoruz.
Konumuz 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri ve başta Güneydoğu'da yaşanıp, tüm ülkeyi etkisi altına alan olaylar..
Onların merak ettikleri konuları 7 Haziran'da milletvekili seçilip, İl Başkanın akrabasını kendisine danışman eden 4 aylık Ardahan Milletvekili Dr. Taşkn Aktaş'ın danışmanı ve kızı aracılığı ile tercüme edilip, cevaplamaya çalıştıktan sonra sıra bana geldi.
Ve art arda sorduğum sorular arasında AB'nin son yıllarda kapısında yıllardır bekleyen Türkiye'de ki İnsan Hakları ile ilgili yaşanan gelişmeler ile ilgili çok duyarsız kaldığını ve başta Başkan olmak isteyen Erdoğan'ın siyasetini ile ilgilenmediğinden yakınan sorular yöneltip, cevaplarını bekledim.
Bu sorum karşısında hıng, mıng ederek, sorumu cevaplamaya çalışan Avrupa Birliği İnsan Hakları Komisyonu Üyelerinin bana verdiği cevap karşısında adeta şok olmuş, 'Demek ki AB'nin İnsan Hakları Probleminin Sadece Konu Avrupa'nın, Avrupalıların Çıkarı Olursa Kıyamet Kopuyor' demiştim..
Çünkü onların benim, başta Kürt sorunu olmak üzere Türkiye'de yaşanan onca insan hakları sorunları ile 'AB olarak niye ilgilenmiyorsunuz, Erdoğan'ın başkan olmak için yaptıklarına niye ses çıkarmıyorsunuz?' soruma, 'Bunlar bizi çokta ilgilendirmiyor. Bizim derdimiz göçmen sorunu. Yeter ki Avrupa'ya göçmenlerin gelişi önlensin. İktidar'da kim olursa çokta önemli değil, sonra Erdoğan'da bir zamanlar dost olduğu Esad gibi hala olmamış, şimdilik idare ediyor' diyorlardı.
Evet, 1 Kasım seçimleri öncesi büroma gelen AB İnsan Hakları Komisyonu Üyesi 4 üye aynen böyle diyorlardı.
AB'li 4 üyenin bu cevapları karşısında şok olan ben biraz değil, tam kızıp, onları getirenler ile birlikte büromda kovmak için hazırlanırken, dayanamayıp, bir soru daha sordum.
Ve dedim ki; Ya İnsan Haklarından falan vazgeçtim, sizin buralara kadar gelip, gezmeleriniz, otellerde kalmalarınız, uçak, araba paralarınızı nasıl karşılıyorsunuz? Yani sizi kim finans ediyor?' deyince bu kez hıng, mıngı da edemeyen biri İspanyalı parlamenter olmak üzere 4 AB'li İnsan Hakları Üyesi kızaran yüzleri ile 50 yerden gelen su getirircesine bu beklenmedik sorumu cevaplama çalışıp, al acele kalktılar.
Şimdi dün Paris'te yaşanan ve Suruç ve Ankara cinayetini hatırlatan manzaraları görünce aklıma gelen bu sohbeti hatırlarken, Avrupa'nın göbeğinde, demokrasinin beşiği, koruyucusu Paris'e oh oldu mu diyelim..
Tabi ki oh diyemeyiz bu insanlık dışı katliamlara..
Ve Suriye'ye giden üstü kapalı tırları, Urfa'da başta olmak üzere bölge vilayetlerinde tedavi olup, yeniden insan kesmeye, yakmaya, hatta boğazlayanları gidenleri unutup, 'Suriye ateşine odun taşıyan herkes çok yakında kendini aynı ateşin içinde bulmaktan kurtulamayacaktır.' diyen Başkan Erdoğan'ın bu sözlerinin, Paris katliamı öncesi tamamen bir tesadüf mü diye düşünmek en iyisi..



Bu yazı 2548 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

YouTube ArdahanTV Kanalımızı İzliyor musunuz?


YUKARI