Seçimden seçime ortaya çıkıp, yetmez gibi çok kıymetlenen, ancak seçimden sonra ortadan kayıp olanların ‘gazeteci’ diye’ ortalıkta cirit attığı şu günlerde bizim izlediğimiz yolda ki dik duruşumuz birilerine bir hayli batıyor..
Defalarca bizim işimizin ihalecilik, yağcılık, dalkavukluk, yalakalık olmadığını, gerçek anlamda gazetecilik yapmaya gayret ettiğimizi belirtmemize karşı gölgemizden bile korkan çakalların her haberimiz adından birilerine yaranma uğruna kıçlarını onlara kalkan etmesine de şahit olmuyor değiliz..
Ardahan’da okunan gazetelerin bir elin 5 parmağını geçmediğini de bilen bu sözüm ona gazeteci kisvesine bürünen çakal takımı özellikle de milliyetçilik üzerinde bana saldırdıklarını da görüyorum.
Dikkat edin okuyorum demiyorum görüyorum.. Çünkü okumadığı bu çakal takımının yazdıklarını zaman zaman beni seven okurlarım görüp, üzülüyor ve bana bildiriyor..
Yoksa inanın ne onlar okumaya nede haber diye okunmayacak satırlarına baktığım yok..
Neyse zaten sizde baktığınızda en çarpıcı denilecek haberlerini kaç kişi okuduğu ortada olan bu çakal takımının birde yur dışı yurt içi yavşakları var..
Hesini yakından tanıdığım, bir toplantıda rastladığımda ise bana yapmadıkları yağcılıklarınıda bildiğim bu yavşaklara acıdığım en önemli yönü ise benim haberlerimle beslenmeleridir..
Çünkü son olarak Çıldır Belediyesinin levha haberi olmak üzere benim her yaptığım haber yakından takip edip, çürütmeye çalışarak sözüm ona gazetecilik yapanların okunmayan gazete ve sitelerini sanal ortamda paylaşıp, okumadığımı bildiklerinden aracılarla bana ulaştırmaya çalışmaları ise diğer acınacak bir durumdur..