Gerek seçimler öncesi, gerek ise seçimler sonrası ortaya koyduğu tutum ve davranışlarıyla toplum germekten öteye geçmeyen Erdoğan’ın tüm kesimleri geren açıklamalar ile iyiden iyiye gerilen ortamın kan ve göz yaşı içinde kaldığı şu günlerde PKK’nin de eylemlerini artırıp, yerinde yönetim adı altında yeni bir stratejiyi ortaya koyduğunu görmekteyiz.
Bu süreçte çok tehlikeli olan bu iki çıkışın bir an önce durdurulması ve tarafların ülkeyi kaosa taşıyacak olan bu davranış ve tutumlardan kaçınması gerektiğini hatırlatma çağrılarının da çatışmaların gölgesinde kaldığı şu günlerde birilerinin, ‘rejim değişmiştir’, bir diğerlerinin yerinde yönetim dediği ve devletin yöneticilerini tanımadıklarını açıklayıp, yerleşim yerlerinde ‘özerklikler ilan’ etmesiyle devam eden gerginliğin nereye varacağı bir türlü kestirilemiyor..
Halkı, devletin makam gücü ile ‘rejim değişmiştir’ diyerek baskı altına almak ne kadar yanlış ise silah ve baskı altında kendi beyinlerinde ki yönetim şekliyle ‘özerklik’ adı altında yönetmeye kalkanların halk desteğinden yoksun olduklarını görmeleri ve sağduyulu olup mevcut yönetim şeklinin daha kardeşçe, daha barışçıl olması için çaba göstermeleri en doğrusudur..
Mevcut yönetimi demokrasinin gerekleri çerçevesinde düzeltmektense bir birini yok sayan, ret eden anlayışla hareket etmek şimdiye kadar kardeşçe yaşanılan ama daha güzel, herkesin hak hukukuna saygılı bir anlayışla yönetilen bir devleti yıkmak, bölmek, parçalamaktan ve kan reanın, göz yaşının akmasından öteye bir işe yaramayacağı da bilinmelidir..