Alevi değilim, Kürt de değilim. Ermeni, Hristiyan, Yahudi değilim, siyahi de değilim. Bana bakınca ne görüyorsanız oyum.
İnsanım insan!
Sizlerle aynı yüzyıla denk gelen zavallı insanım... Anladım ki bu dünyada sadece insan olmak yetmiyor. Yeni tanıdığımız kişilerin nereli yahut hangi dinden olduklarından ziyade insan olup olmadıklarına; insani duygularla yaklaşık yaklaşmadıklarına hiç baktık mı?
Bakmadık, çünkü, “Nerelisiniz?” diye, sorup öğrendikten sonra, hemen ön yargımızı devreye sokarak hakkındaki hükmü veririz... Din, dil, ırk, kültür farklılıkları yüzünden ki “kültürlü denecek insan sayısı çok az” ayrıştırılıp bölünüyoruz, bölünmeler çoğaldıkça cephelerimiz arttı.
Ne kavgamız bitiyor ne savaşımız.
Sorarım size, dini ve memleketi sizden olmayan kişilerden hiç mi insanlık görmediniz? Hemşehriniz yahut din kardeşinizden hiç mi kazık yemediniz?
Ayrıştırdığımız ve ötekileştirdiğimiz o insanlardan daha mı insanız?
Allah bile kullarını birbirinden ayırt etmezken bizim ne haddimize birbirimizi beğenmemek, ne zamandan beri kendimizi tanrının yerine koyar olduk. Rica ediyorum bırakın artık, asıp kesmeyi, hadsizce yargılamayı, insan kayırmayı, dinle vurmayı, siyasetle biçimlendirmeyi!
Tanıdığınız kişilerin adını sormadan memleketini sorarak onunla ilgili basit bilgi sahibi olmayı, öngörü sahibi olmadan, önyargı sahibi olmayı, bırakın artık!
Sokakta el ele dolaşan sevgililerin ahlaksız, bunu düşünen o bağnaz zihniyetin de ahlaklı olabileceği kanısını bırakın artık! Açık giyinen insanların potansiyel verici, kapalı giyinenlerin namuslu olduğu algısını yaymayı bırakın artık!
Sol partiye destek verenlerin ateist, sağ partiye destek verenlerin inançlı ve dindar olduğu safsatasını bırakın artık! Kendinizi Allah'ın yerine koymayı bırakın da öte alemde bu hadsizliğinizin hesabını nasıl vereceğinizi düşünün.
Dünyada cehennemi yaşattığınız her insan, bilin ki sizin cennete gitmenize engeldir. Çünkü Allah der ki “Sen yeter ki tövbe et affederim ama kul hakkıyla gelme affedemem.”