Yenilmez denilen güçlü liderler ve popülizm yenilebilir…

Üst üste seçim kazanan güçlü ve popülist bir lideri yenmenin ilk adımı, muhalefette bulunan parti liderleri bireysel egolarını bastırarak asgari müştereklerde demokratik uzlaşı yaparak imkânsız olanı başarırlar.

Burada önemli olan muhalefet partilerinin samimi olmaları… Uzlaştıkları konu üzerine odaklanarak hareket etmelidirler.
Geçtiğimiz hafta sonu, Çek Cumhuriyeti’nin görünüşte yenilmez denilen güçlü popülist lideri Andrej Babis, önceden bölünmüş merkez sağ partilerin kendisine karşı birleşmesinin ardından seçimlerin beklenmedik bir şekilde kaybedeni oldu.

Muhalefet partilerinin güç birliği yapmaları net bir mesaj oldu, Babis’i örneğinde olduğu gibi, güçlü ve yenilmez denilen liderler de yenilebilir.

Bu Çek muhalefet partilerinin başarısının bölgede ve ötesinde büyük yankıları olabilir. Son on yılda, demokratik normları küçümseyen güçlü liderler dünya çapında iktidara yükseldi. Şimdi muhalefet liderleri harekete geçerek birleşik cepheler oluşturmaya ve yaklaşan seçimlerde yenilmez denilen güçlü popülist liderleri devirmeye çalışıyorlar.

Bir örnekte Macaristan’da yaşandı. Türkiye’deki muhalefet partiler gibi siyasi yelpazenin dört bir yanından altı parti, “liberal olmayan demokrasi”nin bayraktarı haline gelen sağcı lider Viktor Orban’ın partisine karşı çıkmak için işbirliği yapıyor.

Ve Polonya’da, eski bir başbakan ve Avrupa Konseyi başkanı olan Donald Tusk, ana muhalefet partisini ve genellikle oy kullanmayan insanları bir araya getirmeyi ve çok sayıda diğer muhalefet grubunun desteğini çekmeye çalışıyor.

Dünyada yenilmez denilen otoriter güçlü ve popülist siyasetçilere karşı muhalefet partilerinin güç birliği yapmaları görünen o ki değişimi de beraberinde getirecek. Dünyada olduğu gibi Türkiyede de siyasi yelpazenin her düşüncesinden partilerin bir araya gelmesi tek adam diktatörlüğünün koltuğunu sallamaktadır.

Ülkede yaşanan ekonomik sıkıntı, hukuksuzluk, yaşanan yolsuzluklar bakınca Erdoğan’ın işi çok zor, ona da yol gözüküyor gibi…