Türkiye’de siyasetçiler sürdürdükleri gerilim politikalar nedeniyle ülke sorunlarını çözmekten oldukça uzak…
Türkiye’de siyasetçiler sürdürdükleri gerilim politikalar nedeniyle ülke sorunlarını çözmekten oldukça uzak…
İktidar ve muhalefet ülke sorunlarını tespit ederek çözme yerine, birinin önemli önerisini diğeri mutlaka reddediyor.
Durum parlamentoda da, belediye meclislerinde de aynı şekilde devam ediyor. Bu nedenle siyasetçiler kişisel polemiklerle siyaseti tıkadıkları gibi halkı da kamplara ayırmaya devam ediyor.
Böyle olunca da ne yazık ki bir süredir siyasal hayatımızda yaşanan kamplaşma, çözüm odaklı politika üretme imkanını ortadan kaldırmaktadır. Siyaset yapma tarzımız siyasete olan güveni azaltmakta, katılımcı ve ortak aklın inşasına dayalı politik buluşmaları zorunlu hale getirmektedir.
Politika, sorunları öngörme, doğru analizlerle çözüm üretme sanatı olduğunu unutmamak gerekir.
Toplumun politik çabalara dair güven ve umut duyması siyasal süreçlere aktif yurttaş sorumluluğu ile müdahil olmasına imkan sağlayacaktır. Siyaset toplum ilişkisinin doğru bir zemine oturması partiler arası ilişkinin sağlıklı bir diyaloğa dayanmasını beraberinde getirmektedir.
Siyasetin bireysel çıkar ya da kimlik ayrışmalarının üzerinde bir toplumsal işlev görebilmesi için siyasal alışkanlıklarımızı aşan bir yeni politik buluşmaya ihtiyaç duyuyoruz. Ülke sorunlarına çözüm için önce siyaset yapma biçimimiz ve siyaset dilimizle yüzleşmek zorundayız. Ötekileştirmeyen yeni bir politik dil ve dışlamayan bir çalışma biçimi, toplumun kendisini ve geleceğini ilgilendiren politik çalışmalara daha etkin katılımının önünü açacaktır.
Değişimi esas alan, güvenilir yeni nesil siyaset anlayışı ile demokrasinin uzlaşı kültürünü benimseyen öncülerin umut olacağı bir politik program için bir araya gelmeye davet ediyoruz.