Meclisin tatile girmesiyle birlikte dinlenmek için yol arayan milletvekilleri ve bakanların bugünlerde memleket, memleket gezmeye çıktıklarını gördüğümüz şu günlerde Ardahan'a da bakan geldi..
O Bakan ki iki gümrük kapısı olan ama yıllardır beklenen sınır ticaretinin yapılmadığı, becerilemediği ülkenin sınır kenti olan Ardahan'a gelen Gümrük Bakanıydı..
Ve bu bakanımız Şavşat’ta kendisine yer ayırttıktan sonra önce Kars’a ardından da Ardahan üzerinden geçmek zorunda kalan bir bakandı..
Gelmişken yol üzerinde ki Çıldır Aktaş Gümrük Kapısına da bir uğrayalım dercesine Aktaş’ı ziyaret edip, Posof Türkgözünü unutan bu bakanımızın Çıldır’ı ziyaretinde neler söylediğine baktığımız da Ardahan’a, Posof’a, Çıldır’a yönelik bir şey demediği gibi sınır ticareti konusunda da ‘Ardahan yeterli değil’ deyip, Şavşat’a geçtiğini görmekteyiz..
Ve en önemlisi bu bakanın bir şeyler demesi için kendisine bir rapor verilmediği de diğer bir bilgi oldu.
**Eylemler gözyaşlarını durdurur mu?.
Başta Güneydoğu’da olmak üzere ülkenin hemen her yerinde kan ve gözyaşının aktığı şu günlerde başta 15 Temmuz Darbe Kalkışması ardından başlatılan ‘Demokrasi Nöbetleri’ ve ondan sonra ki üst ve alt idarecilerin bir araya gelmesi ile başlatılan eylemlerin bundan sonra yaşa nabilecek kanlı eylemleri durdurur mu?
Bilmem ama bu eylemlerin içi boş eylemler olmaması ve etkisiz kalmaması için ‘daha çok demokrasi’ denilerek hazırlanacak olan yasa ve kanunlar istediği de bir gerçek olarak değerlendirilmelidir.
Yoksa 7 Haziran’da 11 milyon, 1 Kasım’da 6 milyon oy alan bir partisini kenara iterek milliyetçi ve ulusalcılar ile poz vermenin ne kadar güzel bir sonuç vereceğini de merak edilir..
Bu nedenle; Önemli bir süreci yaşayan ülkemde adına üst akıl denenlerin ülke üzerinde ki oyununun da ne olduğu da açıkça tüm kesimlere anlatılıp, o kesimlerin istemlerin de dikkate alarak hareket edilmesi gerektiği ve gözyaşlarına neden olan eylemleri ancak durdurabiliriz..