Bir çok öğretmenin görevden el çektirildiği, bir o kadarının tutuklandığı, binlercesinin sorunlarının hala çözüm beklediği öğretmenler günü bugün..
Ve bugün her zamanki mesajlar ile kutlanacak olan 24 Kasım..
İlkokuldan itibaren hayatımıza yön verenlerin başında gelen ve hayat boyunca hep andığımız öğretmenlerimizin bugün değil, her gün anılması gerektiğini hatırlatmaya gerek var mı bilmem ama değil anmayı, çocuklarımızı teslim ettiğimiz okullara gidip, Merhaba öğretmenim’ demeyi bile kendimize yük saydığımız bir günde ‘Günün kutlu olsun’ demenin ne kadar anlamı var ki?
Öğretmenlerin örgütlendiği Eğitim Sen, yıllardır dünya öğretmenlerinin evrensel mücadele günü olan 5 Ekim’i Dünya Öğretmenler Günü olarak kabul etmekte ve kutlarken, 24 Kasımı “Öğretmenler Günü” olarak ilan edenler, öğretmenlere içi boş ve gerçek yaşamda hiçbir karşılığı olmayan övgüler dizip, yıllardır yaşanan sorunların üzerini örterek günü kurtarmaya çalışmakta dediği bir ülkede bir çoğumuzu olduğu gibi öğretmenlerimiz de ayıran zihniyet bugün nasıl, hangi mesajlarla kutlayacak?
Bilemiyorum ama ben şahsen o günleri, annem, babamın sıcaklığından da bir sıcaklıkla koştuğum o günleri ve de öğretmenlerimi çok ama çok özledim ..
Buradan bir kez daha seslendiğim öğretmenlerime, şu an okullarında çocuklarımıza eğitim veren öğretmenlerin gününü kutluyorum..
**Ardahan’da Havalanı Olmalı..
Beni de hasta eden soğukların etkisini arttırarak devam ettiği Ardahan’da günün büyük bölümünü içeride geçiren yetkililerin bir kış boyu ne yapacakları konusunda uzun uzun düşünüp, bu yönde fikirler üretmesi için bir kaç önerim olacak..
Öncelikle başta Şehr-i Emini olarak bildiğimiz belediye başkanlar olm ak üzere vali ve kaymakamlar ‘Ardahan dondu, Ardahan bitti’ şeklinde haber yapmaktan başka haber yapmayı bilmeyenleri toplayıp, Ardahan’ın imajını yerle bir edip, tuz, buz eden Ajanı pardon ajans mühabirlerine Ardahan’ı yaşanmaz kent gösteren içi boş haberlerden vazgeçmelerini talep etmeli ve bu yönde yani kışın güzel yanlarını anlatacak haberlere açıklamalar yapmalıdırlar..
Örmek mi?
Sayın Valimiz başta olmak üzere Ardahan Yalanızçam Kayak Tesisinin bitirdi gibi 'Göle’ye de kayak tesisi yapacağım' diyen Sayın iktidar vekilimiz ve diğer idarecilerimiz kayak evine gidip, Yalanızçam Kayak tesisinin kış turizmine hazır olduğunu haber yaptırmalı, Kışın birde bu güzel yüzünü kamuoyuna aktarmalıdırlar..
Bitmedi..
Geçtiğimiz günlerde sanayi ziyaret eden Ardahan Valisi orada ki marangozları çağırıp, çocuklara yönelik kıi kızakları yaptırıp, SYDV parasıyla çocukları sevindirip, hatta bu yönde birde yarış düzenlemlidirler..
Ve Ardahan’a havaalanı demeliler.
**Tepki etki..
Çok tartışılan tasarıda son dakika gelişmesi... Başbakan Binali Yıldırım, olay yaratan cinsel istismar önergesiyle ilgili "Gerek toplumda bu konuda mutabakatın sağlanması, gerek Cumhurbaşkanımızın bu konudaki mutabakat çağrısı gerekse de muhalefet partilerine kendi önerileri geliştirmeleri için zaman tanınması bakımından meclisteki bu tasarıyı komisyona alıyoruz." dedi.
Amerikan medyası da, Binali Yıldırım'ın açıklamalarını "flaş haber" olarak duyurdu.
Başbakan Binali Yıldırım, Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.
"BU DURUM TOPLUMDA KANAYAN BİR YARA"
Başbakan Yıldırım, cinsel istismar yasası ile ilgili olarak şöyle konuştu:
"Erken yaşta evlilik, erken yaşta çiftlerin kendi rızasıyla veya ailenin rızasıyla evlenmeleri, rıza olsa bile, kanuni yasa suç. AK Parti iktidarından önce böyle bir suç yoktu. AK Parti hem gençleri korumak, hem aileyi korumak adına reşit yaştan önceki evlilikler rızayla bile olsa bunu ceza kanununda suç olarak tanımladı. Ancak bu değişikliği bilemeyen gençler 17-18 yaşından önce evlilik yapıyor. O evlilikten çocukları olunca, bu çocukları nüfusa kaydetmede veya doğumda bunun suç olduğunu olacak öğrenebiliyor. Böylece erkek cezaevine gidiyor, kadın çocuklarla ortada kalıyor. Yani gençlerin yaptığı bu evliliğin bedelini çocuklar ödüyor. Özellikle bu toplumda bilindiğinden daha derin kanayan bir yaradır. Seçim meydanlarında bizler AK Parti olarak gerek ana muhalefet partisi CHP, MHP ve diğerleri, hep bu sorunla karşı karşıya geldi. Biz bir söz verdik. Toplumun bütün sorunlarını çöze çöze bugünlere gelen AK Parti'nin bir prensibi var. Sorunları torunlara havale etmek değil, çözüm üretmek. Bu bağlamda bu işi halledelim.