Orhan Atalay'ın bu kez de bakan olamadığı yeni bakanlar arasında bulunan hemcinsim bakanın ve ailesinin çok şanslı olduğu yönünde haber ve eleştirilere baktığımda haklı yönleri kadar haksız yönlerini de görmek mümkün..
Çünkü kendisi bakan, kardeşinin biri Ardahan CHP Milletvekilimiz gibi büyük elçi, diğer bir kardeşi CHP'nin Ardahan kanadında değişmez meclis üyeleri Nezih Aktürk, Aydın Karabağ gibi belediyenin birinde meclis üyesi, öteki kardeşi Ardahanlı olup, yılardır Ardahan'a gelmeyen ve Ardahanlılardan uzak duran AK Parti Ankara Milletvekili Ertan Aydın'ın Telekom da ki kardeşi gibi üst düzey bürokrat.. Yani müsteşarmış..
Yetmedi diğer bir kardeşi de Bilgi Teknoloji ve İletişim Kurumu (BTK) nın Başkanıymış..
‘Tüh tüh nazar değmesin’ deyip, böyle aydın, okumuş, şanslı aile fertlerini tamda içinde yer aldıkları partini iktidarında olağanüstü yükselmeleri dikkat çekmiş, başta CHP'lilerin olmak üzere bazı kesimlerin tepkisini üzerilerine çekmişler..
Bu durumun doğal mı, yoksa tesadüfler zincirimi olduğu da tartışıldığı ülkem de bende yerelden tabana bir bakacağım..
Yani tavada durumun yıllardır böyle olduğu ve bununda, 'Devletin Malı Keriz, Yemeyen Domuz' Atasözü ile süslendiği ülkemin Ardahan'ı-na bakmak isterim..
Yaşımızın hatırlattığı kadar önce Karaoğlanlı CHP'nin zamanına bakalım diyeceğim..
Vallahi o dönem ki siyasilerinin bugünkü siyasiler, stk, sendika başkanları gibi aç gözlü olmadıklarını tek tük özel çıkar bekleyen kişilerden daha çok toplumu düşünen, millete hizmet aşkıyla kendi ailelerini unutan siyasiler hatırlıyorum..
Peki daha sonra gelen ve Ardahan’ın yeniden vilayet olmasına imza atan DYP-SHP’de durum neydi?
Vallahi o dönemin siyasilerinin fırsat bu fırsat deyip, neredeyse kendileri dahil yeddi sülalelerini işe koydurttu.. Ve o gün kapıcı, hademe diye işe alınanların çoğu bugün neredeyse il idarecisi durumunda..
Hayır yalan diyecek olan olursa bir dahaki yazımda kimin, hangi siyasinin, hatta bir zamanlar valiler kadar yetkili Nahiye Müdürlerinin isimlerini ve ele geçirdikleri iktidar gücü ile hangi yakınlarını nereye koyduklarını tek tek isim isim yazarım..
İl Başkanlarının işi gücünü bırakıp yakınlarını işe koydurtmak, işte olanları bir üst makama çıkarmak için nasıl Ankara’nın palas otellerinde gecelediklerini de anlatmaya gerek var mı bilmem zaman geldi ANAP’ın ve onun meşhur papatyalarına imkan sağladı..
Ve o dönemde Ardahan’da ki ANAP’lı siyasiler boş durmadı yakınlarını hademe, kapıcı, temizlikçi, polis timi, idareci, kooperatifçi adı altında işe koyduran DYP’lilerden, rahmetli olan Adalet bakanının döneminde neredeyse gardiyanların hepsini Ardahanlı eden SHP’lilerden boş kalan alanlara telekoma, tedaşa, valiliğe, ptt’ye koydurttular..
Tabi belediyeleri de unutmadılar.. Neredeyse bir mahalleyi komple belediyeci, yarısını da çöpçü, işçi,, zabıta ettiler..
Yetmedi, kurm ve formalite kongreler ile kendileri hala başında bulundukları stk’ların başına getirtip, yerlerini sağlamlaştırmak için çocuklarını, gelin, kızlarını şu an makbuz kesmekten öteye gitmemekle eleştirilen stk’ların kadrolarına aldılar..
Ve gün geldi bugünün iktidarı 15 yıla varan AKP’ye sıra geldi..
Tabi bu arada bugünkü gibi o dönem ki iktidarlara gizli ortak olan MHP’nin başta Emniyette, Tarım’da, Bayındırlıkta ki ihale, desteklerini hortumladıklarının yanında yakınlarını devletin yakasına ayıp olmasın diye kene denmesekte işçi, memur diye yapıştırdığını da unutmayalım..
Evet gün geldi muhtar olamaz denilen adamın kurduğu parti iktidar oldu..
Ve bugün çok tartışılan işe alımlar, rütbe verilmeler başlandı, ne kadar imam varsa hepsi idare amiri oluverdi..
Yetmedi İŞKUR başta olmak üzere hazırda olan, TEDEKA, SERKA, SODES gibi kurumlarda bugün ki iktidarı yakınlarına iş bulma merkezleri haline getirildi..
Tabi bir farkla..
O da Ecevit, Demirel, İnönü, Özal, Türkeş ve Bahçeli döneminde işe girenler 657 zırhına bürünürken, Erdoğan döneminde işe girenler önce işçi, sonra aracı kurumlar aracılığıyla devlet kadrolarına yanaştı, sonrada arada çıkarılan yasalarla kadrolara yerleştirildi..
Bu öyle hızlı oldu ki arada Feto Terör Örgütü denen cemaate üye ne kadar kişi varsa işe girince AKP’lilere yer kalmadı..
Ve 15 Temmuz Kalkışmasının halk tarafından önlenmesini fırsat bilen hükümet bunları ve bulundukları makamları tespit edip, işten atınca yeni bir kanal daha açıldı ve bakan hanıma doğan fırsat gibi yeni bir fırsatta Ardahan’dakilerde doğdu..
Öyle ki Gençlik Merkezi, Sağlık ve diğer kurumalar bugün partinin yönetimin de bulunanların çel çocuğuyla dolduruldu, doldurulmaya da devam ediyor..
Devletin sunduğu kredi imkanlarını da yazarsak yazımız uzar derken asıl demek istediğimize gelelim derim..
Yani Atasözleri bile haksızlığa yol veren bir toplumun kendisi neyse iktidarı, idarecisi de ele olur deriz.
Ve 'Bal tutan parmağını yalar!’ diye Ataları olanların sadece bakan hanımı değil, kendilerinin iktidar oldukları dönemleri de görmeliler derim..