Konya'dan küçük Karadağ, İstanbul'un yarı nüfusuna sahip Sirbistan'ın Avrupa Birliğine girmek üzere olduğundan haberiniz var mı?
Bilmem ama yıllardır AB'ye giremeyen Türkiye'nin de vize serbestiyesi için istenen imzalara ayak diretmeyi bırakıp, imzaları attığını ve Avrupa Birliğine gönderdiğini öğreniyoruz.
Ha bu arada göçün hızla devam ettiği Ardahan'a komşu olan Gürcistan'ın da AB'ye yaptığı başvurusunun her an kabul edilip, Avrupa'ya Birliğine çağrılabileceği de beklenmekte..
Peki 60 yıla aşkındır kapısından beklediği Türkiye neden Avrupa Birliğine giremiyor da Konya'dan küçük Karadağ, İstanbul'un yarısından az Sirbistan neden AB'ye girer..
Peki, Havaalanı isteyen Ardahan'a komşu olan Gürcistan niye AB'ye alındı, alınacak hale geldi?
Ve bir çok konuda anlaştığı ve 2 Milyonu geçen imzalar atmasına karşın Türkiye neden hala kapının dışından içeri alınmıyor?
Halbuki şu an Avrupa Birliğinde olan Güney Kıbrıs dahil bir çok ülkenin de AB'nin kriterlerini yerine getirmeyen sorunu, sıkıntısı var..
Yazımızın devamını okumadan erinip, sorduğumuz sorulara 'Biz Hristiyan değiliz ondan' diyeceklerinizi görüyor gibiyim..
Ama devam edin, durun hele yazımızı bitirelim de sonra sorduğumuzu sorulara cevabı birlikte bulalım derim..
Çünkü Avrupa Birliğinin istediği kriterlerin en başında gelenin Demokrasi, İnsan Hakları olduğunu unutanların hüküm ettiği bir ülkenin değil AB'ye alınması, kapısına yaklaştırılmadığını 50 yaşına bir ramak kalan biri olarak ben ve 'Yok canım Hristiyan olmadığımız için almıyorlar' diyen sen bile biliyoruz..
Evet, bir ülkenin iç barışının önünde ki en büyük engelin demokrasi ve insan haklarını çözemeyenlerin ve bu iki önemli etkenin önünde ki engellerin kaldırmayan hüküm edenlerin suçu değil mi bu ülkenin yıllardır kapısından beklediği Avrupa Birliğine girememesi?..
Asıl görevleri olan demokrasi ve insan haklarını getireceklerini belirtip, hükümete geldikten sonra işin kolayını bulup, AB'ye, ABD'ye hatta Afrika ülkesi denilip, demokrasi ve inan hakları yok sanılan ülkelerden gelen eleştiriler Karadağ ve Sirbistan'ı AB'ye almasına kızacaklarına kendilerinin hüküm şekline bakması gerekmez mi?
Bilmem ama robotun bile susturulup, resetlendirildiği ülkemin atacağı iki adım olan demokrasi ve insan haklarıdır dememiz gerekir..
Çünkü bir araba üretemediğimiz ama uzaya araba gönderenlerin, 'Bakmayın siz onlara bizi kıskanıyorlar' diyenlerin asıl unuttukları şeydir demokrasi ve insan haklarıdır AB'ye girmemizi engelleyen..
Ya, hala çağrı merkezi kurulamayan Ardahan'a komşu Gürcistan AB'ye alınırsa ne olacak?
Onuda, uyuşturucunun tartışıldığı, ve bu yönde birde derneğin kurulduğu Ardahan'da ki yerel kafalara bırakmak gerekir..
Çünkü Gürcistan'dan ülkeme gelenlerin dün Nataşa olarak adlandırılanın bugün Avrupa Birliği bayrağını Posof ve Çıldır Gümrük Kapılarından çoktan dalgalandırmaya başlamış bile..
Neyse şimdi bunları tartışmanın zamanı değil..
Çünkü AK Parti/MHP Koalisyon Hükumeti kızabilir..
Yani, 'Kardeşim, demokrasi ve insan hakları demenin zamanı mı, ülke bölgeye istikrar ve huzur getirmeye çalıştığımız şu zaman da..' diyebilirler..