Eğitimi uzaklardan kurtaramazsınız..

'Kel mehlem bulsa başına sürer' ata sözünü hatırlatan ve kendi oturacağı bir yeri olmamasına karşın Ardahan'da ki eğitim'i İstanbul'da bir düğün salonunda, Ardahan'ı yıllardır görmeyenlerle kurtarmaya çalışan Ardahan Kültür Evi'nin bu samimi ve ama yetersiz girişimi 81 Vilayet içinde sonlarda birinci olan Ardahan'da ki eğitimin gelişmesine ne kadar katkı sunacağını bilemiyorum..

Ama bir gerçek var ki Ardahan'da eğitim konusunda yaşanan olumsuzlukların öyle İstanbullar da, Ankaralarda olumlu hale dönüşemeyeceğidir..

Çünkü bu olsaydı yıllardır Ankara'da masa başında hazırlanan plan ve projelerle zaten değil Ardahan';ın yurdun her yerinde yaşanan bu sorun çözülmüş olurdu..

Gümüşhaneli AKP’li Necmi Kadıoğlu’nun kendi memleketinde ki eğitimi kurtarmışcasına, Esenyurt’ta ki baley eşliğinde eğitim gören çocukları görmüş ve bu önemli sorun çözmüşcesine Ardahan’da ki eğitimi de kurtarmaya çalıştığı o toplantıya katılanların kaçının kaç yıldır Ardahan’a gelmediklerini de sormak gerektiğini düşünürken, kendisine bir ev yani derneğin merkezi olmayan Kültür Evi'nin bu olumlu, ama yetersiz ve Ardahan'dan uzak çabası ÖSS'de, LGS'de sonlarda olan Ardahan'da ki eğitimi kurtaracağına inanmıyorum..

Çünkü öncelikle Ardahan'a gelerek, burada yaşananları bizzat gözleriyle görmesi gerekenlerin çocuklarının hangi kolejlerde, hangi ülkelerde okuduğunu da bilmek gerekir.. Bu nedenle Ardahan'da ki eğitimi uzaklardan kurtaramazsınız diyorum..

**Üniversite öğrencileri nerede?

Üniversite kurulmadan önce sanki Ardahan'da onun gibi önemli kurumlar yoktu, sanki Ardahan bom boştu..

Ama kimse bilmiyor, anlamıyordu ki bu memlekette Kurtkale'den Oltu'ya kadar bir büyük askeri kışla, yani 25 nci Mekanizme Tugay Komutanlığı vardı..

Ve bu tugayın üst komutanlarıyla birlikte 7 bine yakın askeri vardı ve halende var..

Ama maalesef bugün üniversite öğrencilerini olduğu gibi onları da vitrin-sizlikten, kalitesizliği pahalı satmaktan, çarşıya çekememiş, eş ve çocuklarını görmemiştik..

Bunun diğer bir yönü de onların, yani bugün halen aynı anlayışla hareket eden Tugay'ın kendisini halktan koparıp, lojmanlarının etrafına üç metre duvarlar örüp, kendi berberini, gazinosunu kurup, hastanesinde tedavi olmasıdır..

Yani Ardahan'da üniversiteden önce Tugay vardı ve halende var..

Sadece Tugayımı ki..

Valilik, Emniyet ve diğer kurumlar Ardahan esnafıyla ne kadar iç içe, onlarla ne kadar beraber, birlikte ne kadar hareket eder ki?!..

Hafta sonu Erzurum ve Kars'a gidip alış veriş yapanlar gibi bugünde üniversite öğrencilerini, yöneticilerini çarşı da göremez olduk..

Neden mi? Bilmiyorum ama Ardahanlıya karşı ön yargılı gelenlerin oluşturduğu bir hava var ki oda Ardahan'ın diğer önemli bir sorunudur biline.