**ARDAHAN'DAN EN SON HABERLER İÇİN 1 TIK YETERLİ.. www.kuzeyanadolugazetesi.com
**ARÜ’nun Geleceği..
26 Temmuz’da yeni rektörünü belirlemek için sandık başına gidecek olan Ardahan Üniversitesinin yeni rektörünün kim olacağı merak edilmeye devam ederken, bu seçimle ARÜ’nün geleceği de belli olacak.
İstanbul’da bulunan Fatih Üniversitesine kayyum olarak atanan Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’ın temelini attığı ve bugün ülkedeki üniversiteler arasında en çok yabancı öğrencisi bulunan Ardahan Üniversitesinin, ‘Işığa Karışın’ sloganı ile ışığa doğrumu yoksa geriye doğrumu gideceğini de göreceğimiz bir sürece hazırlanan üniversite kadrosuyla, öğrencisiyle, yerel halkıyla birikte hareket edecek anlayışa ihtiyaç duyulmakta..
Bu nedenle kim seçilirse seçilsin ARÜ’nün geleceğinin daha önemli olduğunu hr Ardahanlıyım diyen iyi hesaplamalı ve bu seçimle ilgilenmesi mutlak olduğunu bilmek, anlamak gerekir.
Çünkü ARÜ’nün geleceği Ardahan’ın geleceğidir..
**Cenaze Birlikteliği Gibi..
Ardahan Belediye Başkanımızın babasını kayıp etmesi haber ardından başsağlığı için gittiğim Hanak’ın Baştoklu (Y. Dikkan) köyünde gördüğüm manzara bu toplumun ne kadar birlikteliğe ihtiyaç duyduğu oldu..
Gerçi sadece başkanın bu acı gününde değil, gerek Ardahan’da gerekse İstanbul gibi büyük metropolerde bu manzaralara sıkça rastlarken, Ardahan’ın gelişimi için bu birlikteliğin tüm alanlarda hissedilmesi için neler yapılabileceğini de masaya yatırmak gerekir diye düşünüyorum.
Evet yüzlerce insanın katıldığı Faruk Köksoy’un babasının cenazesinde gördüğüm biz Ardahanlıların en güzel yönünün acı günde, güzel günde el ele verirken sorunlar ile ilgili bir araya gelmemesidir..
Bunun için cenazelerde ki birlikteliğin tüm tabana yayılması için hepimize görev düşmektedir..
Bu nedenle dünkü cenazede ki o güzel birlikteliği her yönde değerlendirip, bir arada olup, birlikte hareketin işareti olan cenaze birlikteliği gibi başta sorunların çözümünde her kese büyük bir görev düşüyor.
**Ne olacak bu Ardahanlının hali?..
Siyasiler bir şey yapmıyor der, ama siyasetçiyi görünce önünde ceketini ilikler, etmediği yağcılığı bırakmaz..
Belediyenin çalışmadığını çeper diplerinde söyler dururuz, ama başkanı gördüğümüzde evin önünde ki çöplerin neden günlerdir kaldırılmadığını sormayı unutuveririz.
‘Gazeteci yazmıyor, satılık basın’ diye eleştirir, yerden yere vururken günlük bir gazete almayı akıl etmeyiz..
Dernekler çalışmıyor der ama federasyon o beklenen çalışmayı ortaya koyunca önce şaşırıp, ardından her yapılan etkinliğe elli kulp takıp, desteklemekten kaçarız..
Ve son olarak Ardahan’ı Kalkındırma konferansı düzenlenir, birimiz kalkıp, gidip, katılmaz, bir görüş belirtemeyiz..
Evet ne olacak bu memleketin hali diyenler sizlere soruyorum, ‘Ne olacak bu Ardahanlının hali?’
Sizce Ardahan mı haksız yoksa Ardahanlı geçinip, Ardahan’a gerçek anlamda sahip çıkmayan ama adından, etinden, sütünden, suyundan, havasından kaymaklananlar mı?
Bilmem ama bu işte bir terslik olduğu kesin..
Çünkü dediğimiz gibi Ardahan deyip, Ardahanlı olmanın gereğini yapmayanların yine biz Ardahanlılar olduğunu herkes bilmeli, anlamalı, anlatmalıdır..
‘Bu memleketten bir şey olmaz’ deyip, bir şeyi yapması gerekenlerin kendileri olduğunu unutanların yine Ardahanlılar olduğunu unutan biz Ardahanlılar ayağımıza kadar gelen ülkenin en önemli siyasileri, akademisyenleri, iş adamlarını görmezden gelmesi ne kadar anlamlı bir şeydir..
İşte tamda burda bir soru sorup, Ardahanlının kendisini sorgulaması gerekmez mi?
Yok canım sormaz..
Çünkü o hep konuşur ama ‘Gelin konuştuklarımızı hayata geçirelim’ diyenlerin paçasına yapışmaya bayılırken, aşağıya çektiklerimizle birlikte yoksulluğun, sahipsizliğin ve de iş yapamamazlığın çukuruna birlikte düşer ve hep orda kalır, bir türlü yukarı çıkamayız..
**BEN Mİ SİZ Mİ SİYASET YAPIYORSUNUZ?
Ardahan Dernekler Federasyonu Genel Başkanlığına gelmem ile birlikte yanımda dik duran ARDA/FED yönetici arkadaşlarımla birlikte ortaya koyduğumuz performansımıza kuyruk takma telaşı içinde olanlara ve 'iyisin iyisi de, keşke.. ' diye devam edip, dudak bükenler bir soru soracağım ..
Ben mi, siz mi siyaset yapıyorsunuz?
Birincisi; ARDA/FED Genel Başkanı olduğumdan bu yana tek partim ve davamın adı Ardahan olurken, sizin davanız neydi?
Kiminiz iktidara yaranmak için AK Parti'de kuyrukçuluk yarışı içinde olduğunu unutup, benim siyasi görüşüm olan partiye dahil tüm partilere eşit ve dik duruşumu görmezden geldiniz..
Benden öncekiler ve sizler gibi ARDA/FED'in içine, etkinliklerine hiç bir partiyi koymadığım gibi yerelde CHP'li, MHP'li, AK Partili ve HDP'li tüm siyasilere eşit davranırken yakama hiç bir partinin rozetini takmayıp, hiç birisinin etkinliğine katılmazken, siz ise başta CHP'li olduğunuzu, AKP'ye yaranmak için bin bir takla attığınızı MHP'liler de, HDP'liler de görüp, helal olsun diyemediler..
Çünkü onlara da AKP'ye, CHP'ye olduğu gibi ARDA/FED Genel Başkanı olarak hiç bir partiye yüz vermeyeceğimi, ama aralarında ayrım yapmayarak, bir stk olarak tüm siyasilere eşit durulması gerektiğini MHP'de HDP'liler de iyi bilmelerine karşın yinede beni bir yere yapıştırmaya kalktınız..
İnanmıyorsanız, şu an Ardahan'a gelip, İstanbul'da ki gibi Ardahan'da da CHP'ye militan gibi çalışan merkezi Şişli'de etkinlikleri Kartal'da olanlara bakabilirsiniz..
İktidar olmalarına karşın bana diz çöktüremeyenlerin önümü kesme yarışı içinde olduğunu göremeyenler şunu bilmeliler ki; ARDA/FED son 8 aydır başta TBMM'sin de grubu bulunan 4 partiye eşit davrandığı gibi zengine yalakalık yapmamış, yoksulu dışlamamış, Ardahanlıysa sular durur demiştir..
Evet, vicdanınıza bir soru daha sorup, yazımı bitirirken benim ve arkadaşlarımın yaptıklarını görmezden gelip, 'İyisiniz, iyide ah keşke..' diyerek önümüzü kesmeye kalkan herkese bura da bir kez daha seslenmek istiyorum..
Kısacası gelin, 'Çamur at izi kalsın' politikasından vazgeçin, bizimle el ele verin de kazanan sizin de içinde bulunduğunuz Ardahan kazansın.
Güçlü bir lobisi ile sizin adınıza söz sahibi olsun..
Ha unutmadan, sanmayın ki bu yazı ile size yalvarıyorum, çünkü er geç toplumun o çok istediği güçlü bir Ardahan Lobisi olacak ve bu olurken siz olmasanız da, biz yorulsak ta olacak..
**Samimi Birliktelik Olursa..
Ramazan ayının etkisi, ARDA/FED başta olmak üzere derneklerimizin son aylarda bir hayli aktifleşmesi ve yayla turizminin artık kabul görmesi geçen yıllara nazaran bu yıl olağanüstü çoklukta gurbetçinin geldiği Ardahan’da hareketli günler yaşanıyor..
Başta dernek başkanlarımız olmak üzere bir çok gurbetçinin şu an bulunduğu Ardahan’ın hala istendiği yerde olmadığını ortaya koyan şehir görünümüne karşın bu kentin hak ettiği yere ulaşmasının tek yolunun samimi birliktelikten geçtiğini artık anlamak, kabul etmek gerekir..
Evet samimi birliktelik derken, başta siyasiler olmak üzere toplum önderlerinin sözde deyip, özde uygulamadıkları ve ortaya koyamadıkları birliktelikten bahsediyorum..
Çünkü bu yönde ki çabaların güzel sonuçlar verdiğini artık görmek gerektiğini ve gerçekten oluşacak olan samimi bir birliktelikle bu kentin, Ardahanlıların hak ettiği yere ulaşması için hiç bir engel olacağına inanmıyorum..
Bu nedenle artık herkesin eteğinde ki taşları döküp, samimi bir şekilde bir olmalıdır..
**Gurbetçiler..
Her geçen gün artarak, çok önemli bir sektör haline gelen iç turizmin ana sermayesi olan gurbetçilerin akın akın Ardahan'a geldiği şu günlerde başta konaklama olmak üzere bir çok sorunla baş başa olduğumuzu bilmeliyiz.
Yer altı çalışmalarının aralıksız devam ettiği ancak yıllardır bir türlü bitmediği için yer üstünün adeta savaşta çıkmış bir kent halinde olduğu Ardahan ve ilçelerine gelen binlerce gurbetçi ile yakinen ilgilenmesi gereken bir ekibin kurulması gerektiğini düşünüyorum.
Yayla turizminin tüm ülkeye anlatacak olanların gurbetçiler olduğunu bu nedenle gurbetçilerin batıda ki insanlara bölgeyi tanıtan, anlatan birer temsilci olduğunu Ardahan'ı seviyorum diyen herkesin görevidir.
Bu nedenle bugün dost akraba diyerek kucakladığımız gurbetçilerin birer gönüllü turizm temsilcisi olduğunu unutmadan hepsine sahip çıkıp, saygı ile karşılamalıyız..
Çünkü binlerce gurbetçinin geldiği şu Ardahan'ın başta Kars'ın olmak üzere diğer kentlerin gölgesinden kurtulup, başta batı kentlerimize olmak üzere tüm dünyaya tanıtacak olan gurbetçiler yani yerli turistlerdir.