Reklam
Bugun...
Gazetecilik yapmak..


Selmi Yılmaz Kadınca
selminazo@hotmai.com
 
 

Ülkenin en büyük ve hukukun son noktası diye adlandırıldığı Anayasa Mahkemesinin kararına karşın, aynı iddia ve suçlama ile yeniden hakim karşısına çıkarılan Can Dündar ile Erdem Gül'ün gazetecilik meslekleri dolaysıyla yargılandığını onların davacı olanlarda, tüm dünya da biliyor..
Ve başta Evrensel, özgür Gündem, DİHA gibi yayın kuruluşlarında çalışanlar olmak üzere Taraf, Zaman, Cihan gibi kuruluşlar da çalışıp, şu an içeride olan onca gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmaları için smge gazeteciler oldukları da biliniyor..
Ve; Meslektaşlarımız Dündar ve Gül'ün bugün yeniden hakim karşısına çıkarılmaları ile ülkede ki basın özgürlüğü için yeni bir tartışma, yeni bir arayış başlayacak olduğunu da biliyoruz..
Ancak benim gördüğüm diğer bir önemli konu ise; Bu ülke de gazeteci geçinenlerin, kadro istediği için işinden olan Ağrılı AA Muhabiri Selahattin Kaçuri gibi Muhabir arkadaşlarımızın karşı karşıya kaldığı haksızlıkları görmemeleridir..
Ve Kaçuri gibi birçok haksızlığı görmeden, kendi meslekleri konusunda hiç bir şey yapmayan, iki satır yazı yazmayan ve gazetecilikten öte onun, bunun reklamını yapmaktan öteye geçmeyenlerin gerçek gazetecileri yıpratmak, onların mücadele ettiği ağababalarına kalkan olmak için oradan, burdan kırptıkları haberler ile sözde haberlerle ortalıkta gezdikleri de bilinmelidir..
Çünkü bu ülkede ki diğer bir sorunda 'Bana dokunmayan yılan' sorunu ve de gerçeğidir..
İşte bu nedenle; Dündar ve Gül gazetecikten yargılanmaktadır..

*Çıldır Sayfasında Bir Yorum..

Hiçte değil, benim Çıldır sevgim Çıldır’a gidip, ilk gazeteyi açmamda ve Aktaş için mücadelemi görmemek, kapatılan Adliye için Çıldır'ın tarihinde ilk yürüyüşü düzenletmemi görmemek bana karşı haksız bir ön yargıyadır isyanım.. 
Benim kavgam Çıldır ve Çıldırlılarla değil, Çıldır ve Ardahan'ın adını kullanıp, ‘bana başkan desin’lerle, ‘ben işimi göstremde bana ne’ geri kalanlarla.. 
Ben gelene kadar ortada olmayan, hatta federasyona başkanlık yapamayıp, inat hikayeleri meselesi gibi federasyonlar kuruyoruz deyip poz verenler ile.. 
Çıldır senin olduğu kadar benim de memleketim.. ‘Çıldırım tanınsın’ diye Lal filminde, İnat Hikayelerinde, Rahmetli Ümitle az mı emek verdik.. 
Sen benimle tartışacağına, ön yargıları bir kenara bırakıp, 1 Kasım seçimleri öncesi al acele açılıp, çalıştırılamayan Aktaş'ı yazman, Işıklandırılacak denip, parasını nereye gittiği hala belli olmayan ve ışıklandırılmayan Şeytan Kalesini yazman, yem sıkıntısı yaşayan bölge hayvancılığını yazman, iki çıldır derneğinin tabelada değil, cepte taşındığını yazman, elin oğlu Veyseline sahip çıkarken Aşık Şenliğin yeterince tanınmadığını yazman, Abantın içine kadar giren villalara izin varken Çıldır ve Aktaş gölünün yanı başına bir kamp çadırının bile kurulmasına izin verilmediğini yazman, yer yüzüne çıkarılacak denip, bir iki kazma vurulduktan sonra ne oldu Ağcakale yer altı şehri projesinin yer üstüne çıkarılması çalışmasının ne olduğunu yazman ve göç etmeye devam eden Çıldır'ın Kars tarafından çalınan 9 köyünün geri verilmesini yazman ve bu sorunları gündeme taşıyacak olanların onca Çıldır derneğinin her etkinliklerinde mutlaka bunları dillendirmesi gerektiğini yazman.. Ve bana da bir görev düşüyorsa Federasyon başkanımı, gazececimi, Fakir Yılmaz mı ne dersen de emir edip, gel Çıldır için birlikte hareket edelim demen lazım.. Neyse saygılar..

Fakir Yılmaz/ARDA/FED Genel Başkanı/Gazeteci



Bu yazı 3952 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

YouTube ArdahanTV Kanalımızı İzliyor musunuz?


YUKARI