Yeniden kan ve göz yaşına şahit olduğumuz şu günlerde iyiden iyiye gerilen toplumun patlamasından korkan siyasilerin yatıştırıcı olmayan açıklamaları da ard arda gelmeye devam ediyor.
Bir taraftan F/16’lara gaz veren, diğer taraftan ‘Aman sağduyu’ diyen siyasilerin durup, durduk yerde bir oy uğruna bu toplumu gererlerken, o toplumun fertlerinden sağ duyulu olmalarını istemesi gerçekte acı verici bir durum değil mi?
‘Bu ülke hepimizin’ deyip, kendisinden başkasına yaşama hakkı vermek istemeyenlerin iktidarda olduğu bir ülkede akan kan ve göz yaşının durması için toplumun kendisi, yani bir partinin, bir siyasi görüşün değil, tüm halkların, sağcı, solcu herkesin kol kola girip, ‘Bu ülke hepimizin’ diyerek alanlara çıkması vede ‘savaşı değil, barışı istiyoruz’ demesi gerekmez mi?
Gelin tatili yarı keselim, twit ve facelerde tahrik eden mesajlar değil gerçek anlamda sağduyuya çağrı yapan mesajlar atalım ve Fransa'da ki gibi büyük bir barış yürüyüşü düzenleyelim..
Her türlü terörün lanetlendiği bu yürüyüş için İzmir'den, Ardahan’a, Edirne’den Çukurova’ya kadar ülke genelinde bir barış yürüyüşü yapalım..
Işıd’ı, PKK’yı diğer örgütlere tepki koyarken devletin başında olup, savaştan başka bir şey konuşmayan iktidarı, muhalefeti de uyaralım..
Gelin gerçek anlamda bu ülke hepimizin deyip, MHP’li, CHP’li, HDP’li, Dinci, Solcu, Sağcı demeden kol kola girip, ellerin birleştiği, omuzların yan yana geldiği de bir yürüyüşe çıkalım..