Tüm barış çağrılarına karşın devam eden çatışmaların ülke genelinde yarattığı sarsıntının en çok Kürtleri etkilediğini algılamayanlar, kimsenin bir şey demediği ve Kürtlerin de, ‘Hepimizin bayrağı’ diyerek sahiplendiği bayrağı alıp Ankara’da meydanlara koşarlarken, ‘kardeşiz’ diyen bunca olumsuzluklar dolaysıyla Kürtlerin yaşadığı depresyonu da hissetmezler..
Çünkü bu ülkenin kendilerinin sanıp, başkasına yaşam hakkı verseler de kendilerinin faydalandığı haklarından Kürtleri yoksun bırakanlar, insani hakları isteyenleri anlamaz, algılayamazlar..
Çünkü konu Kürt ve Kürt sorunu olunca ayakkabı kutucuklarına konulan dolarları, onca kanunsuzluğu, Cizrelerin ambargo altına alınıp, günlerce sokağa çıkmasını, çocukların öldürülmesini, denizde boğulup, balık gibi sahile vuran Suriyeli Kürt bebeleri, halkın seçilmişleri hakkında soruşturmalar açıp, görevden alınmalarını umursamaz, görmezler..
Çünkü onlar kendilerini Kürdün yerine hiç koymazlar ki..