CHP’li Belediye Başkanları CHP Belediye Başkanları Çalıştayı'na katılmak üzere Van’a geldi.
2 gündür de kentte çeşitli ziyaretlerde bulunuyorlar.
Bülten TV olarak Anadolu Ajansı abonesi olduğumuz için ulaşamadığımız alanlarda haberleri ajans üzerinden takip ediyoruz.
Başlıca 3 haber başlığı şöyle:
“İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Van’da bir caminin temel atma törenine katıldı”
“İBB Başkanı İmamoğlu tarihi Akdamar Adası’nı gezdi”
“CHP’li Belediye Başkanları Van’da esnafı ziyaret etti”
Cami temel atma töreni haberinin dışındaki haberlerde konuşmalara dair tek bir ayrıntı yok.
İnsan da haliyle düşünüyor; İmamoğlu Akdamar Adası’nı ziyaret edince iki cümle kelâm etmemiş midir ya da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e ve İmamoğlu’na ziyaret ettikleri esnaf ekonomiye dair iki çift laf etmemiş midir, diye.
Ajans iki adet video servis etmiş; ikisi de ortalama 30’ar saniye.
Ekrem İmamoğlu’nun yer aldığı görüntüde İmamoğlu’nun bir vatandaşa, “Hepsini biliyoruz.” dediği duyuluyor. Ama neyi bildiğini anlamıyoruz. Sonra İmamoğlu, başka mekânlara geçiyor, hepsinden kısaca detaylar var. Videonun en sonunda da İmamoğlu’nun bir ayakkabı mağazasında, mağaza sahibiyle yaptığı, ayakkabıları kimin seçtiğine dair konuşma var.
Hakikaten İmamoğlu mağaza sahibine yalnızca bunu mu sormuştur ya da sadece AVM’de hamburger yiyen çocuğu mu okşamıştır. Esnaf ziyareti yapan muhalefet partili bir belediye başkanı, üstelik de mega şehrin belediye başkanı ve göreve yenilenen bir seçimle gelmişse hiç mi ekonomik gidişata dair kelâm etmemiştir?
Mansur Yavaş ve Tunç Soyer’in videolarında da detay yok, habire bir yerden çıkıp bir başka yere giriyorlar, vatandaşlarla fotoğraf çektiriyorlar.
Öyle olunca da başlık elbette, ‘esnaf ziyareti yaptılar’ın ötesine geçemiyor.
Sosyal medyaya düşen bir görüntü haber sitelerinde de servis ediliyor ardından. Videoda bir mağazada esnaf İBB Başkanı İmamoğlu’na İETT zamlarından yakınıyor; bir yılda 3 kez zam geldiğini ve 16 TL’ye tam bilet kullandığını söylüyor.
İmamoğlu’nun ilk yanıtı; “Uyduruyorsun” oluyor.
Sonra da ilgili birim müdürünü arayıp gerçeğin vatandaşın söylediği gibi olduğunu öğreniyor.
İşte içerisinde işlenecek veri olan video…
İster üslûbunu eleştir, ister İmamoğlu’nun İETT biletlerine gelen zamlardan haberdar olmadığını, ister birim müdürüyle konuşurken sık sık alnındaki terleri sildiğini…
Veri varsa yazacak bir şey vardır elbette ama video, fotoğraf bir şey göstermiyorsa; yazıda da herhangi bir şey yoksa ne yazacaksın?
Türkiye’de siyasî partiler genel merkezlerde ve illerde ajanslara abone olurlar ki, haberlerimizi servis etsin diye.
O illerdeki basın yayın kuruluşları da ajanslara abone olur ki; muhabir çalıştırmak çok maliyetli olduğu için, yetişilemediği yerde ajanstan haber alınsın diye.
Ama hepimizin bildiği nedenlerden dolayı ajanslar her iki kurumdan aldıkları ödemeleri, özellikle bu tür haberler için sonuna kadar hak etmiyor gibi görünüyor.
Elbette bir yayın kuruluşunun tek haber kaynağı ajanslar değil. Son yıllarda özellikle sosyal medya bu anlamda haber kuruluşları için oldukça işlevsel. Haber alemi neredeyse oradan dönüyor.
Ancak bunun da beraberinde getirdiği bazı sıkıntılar var. Bugün, koca koca medya kuruluşlarının doğrulama yapmaksızın ilgi çekici olması nedeniyle sosyal medyada dönen video ve görseller üzerinden yanıltıcı haberlere imza attıklarını biliyoruz.
İki gün önce imzaya alınan ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin yasalaşmasından sonra, bu mecra ile ilgili yaptırımlar ne şekilde olacak bilemiyoruz elbette.
Kanun teklifinde bu yanıltmaca mevzuuna da değinilmiş. Ancak halihazırda bir teklif olduğu detaylar belli değil.
Öte yandan teklifte, internet haber sitelerinin süreli yayın organı olarak tanınması güzel bir adım.
‘Yayın durdurma’ cezasının olmayışı da aynı şekilde güzel haber ancak, sitenin ‘haber sitesi vasfı’nı yitireceğine dair müeyyide de çok olumlu görünmüyor.
Şu anda yapabileceğimiz tek şey temennide bulunmak: umarım kanun teklifi ile atılan adım internet siteleri kadar, haber sitelerinden gelen talepler üzerine ajansların da kendilerine çeki düzen vermelerini sağlar.