Dün, KYK’lılar için müjde verildi.

Açılımı Kredi Yurtlar Kurumu olan kurumca verilen kredilere binen faizden dolayı dağları aşan yüklü borçlar silindi.

Tabi sonra sosyal medya coştu, coşmasının nedeni de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dillendirdiği çözümün yerine getirilmesinden kaynaklı idi.

Doğrusu kimin demesiyle sorun çözüldü umurumda değil, bu durumda üzümünü yer bağını sormam.

Benim kafamı karıştıran başka bir şey var. O da, faizsiz ödeyecek arkadaşlar adına mutlu olmakla birlikte, faiziyle ödeyen bizlerin suçu neydi?

Bu düşünceyle Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin’e, bu konuda bir hak talebinde bulunup bulunulamayacağını sordum.

Kanunun geriye değil de, ileri işletilmesinden dolayı böyle bir durumun söz konusu olamayacağını ifade etti ve ekledi:

“Üzgünüm,

Çok üzgünüm,

Mega üzgünüm,

Ultra mega üzgünüm...”

Kendim gibilerin adına mega üzgün olmakla birlikte, yararlanacak arkadaşlar için mutlu olduğumu belirtmek isterim.

Şimdi sıra, sosyal devlet anlayışına uygun olmayan ‘kredi’ uygulamasının tamamen kaldırılıp ‘burs’ uygulaması ile yola devam edilmesinde.

Umarım öyle bir müjdeyi vereceğimiz zaman da gelir…

***

Kısaltmalı gelişmelerden bir diğeri de YKS sınav sonuçlarının açıklanması idi.

Sınav sonuçları ile birlikte birincilerin çıktığı iller de açıklandı.

İllerdeki ilgili kamu kurumların çocukça sevinçleri bana, çocukları ile birlikte sınava hazırlanan, hatta bu hazırlıktan dolayı çocuklarından daha fazla strese giren aileleri hatırlattı.

Öğrenciler başarılı oluyor, ilgili kamu kurumları nemalanıyor. Kurum müdürlerinin de cakasından geçilmiyor. Komik.

Bu çocuklar YKS’de iyi bir üniversiteyi kazansa, sonra da o üniversiteden diploma alsa ne olacak diye soran yok.

Diplomaların değil dayıların hükmünün geçtiği, liyakatsizliğin girmediği kurumun kalmadığı, açık öğretim mezunlarının tüm hadsizlik ve ukalalığı ile kendisini örgün eğitim mezunları ile eş tuttuğu (gerçi hata onlarda değil, kendilerine bu hakkı verende) ve tutulduğu, daha yetmezmiş gibi vakti zamanında FETÖ’nün üniversitelerinin yaptığı denklik verilen İngilizce sınavları ile koca koca üniversitelere sözümona “akademisyen” olduğu (sahî özellikle Anadolu’daki üniversitelerde halen daha akademisyen kadrosunda olan bu isimleri ne zaman tespit edecekler acaba?), memleketin isim yapmış üniversitelerinden bileğinin hakkıyla mezun olmuşların işsiz kaldığı ama bilmem kimin yeğeni olduğu için beş yıllık bile tarihi olmayan liseden bozma üniversiteden mezun olanının beş yerden birden maaş aldığı memlekette bu çocuklar iyi bir üniversite kazansa, sonra da mezun olsa ne olacak?

Tabi ki, yurt dışına daha kolay gidecekler.

“Bu çocuklar”ın çoğu da bir tek o nedenle YKS’den iyi bir puan alıp sonrasında terk-i diyar etmenin hayâlini kuruyor. Hem de tam da yukarıda saydığım nedenlerden dolayı.

Ya hu, hani “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olmuyordu”, hani bu Allah’ın kelâmıydı?

Sonra da, “Bu çocuklar neden deist oluyor?”…