Geçen gün İrlanda’da yaşayan bir Türk ile tanıştım.

İrlanda’yı anlatırken kurduğu en dikkate değer cümle bana göre, “Çok sıradan ve sıkıcı. Burada bir günde meydana gelen olay orada ancak 10 yılda oluyor.” cümlesi oldu.

Yıllardır –aslında tam olarak gazetecilik yaptım yapalı- kaygıya uyanmadığım bir sabahı hayâl etmeye çalışırım da, bir türlü edemem.

Nasıl edeceksin ya hu, öyle bir deneyimin olmamış bir kere, kendini zorlasan da iki dakikadan uzun sürmüyor çünkü olumsuz bahaneler peşini bırakmıyor.

Al işte, daha dün memlekette bir skandal daha yaşadık.

Bir dünya genç bir umut (‘Umutla oynamayın oolum, ölüm var’ diyeniniz olmadı mı hiç, ya da bu ölümün varlığı bir bize gelince mi var?) KPSS’ye girdi.

Bir baktık şaibe.

Ha iyi tarafı şu; önceleri şaibe olduğu yıllar sonra kanıtlanıyordu, şimdi en azından aynı gün şaibe olduğunu net olarak biliyoruz.

İrlanda’nın aksine her gün skandalvarî olay yaşadığımızdan olsa gerek, tepkilerimiz de sıradanlaştı

İrlanda’nın aksine biz de sıradan olan skandalın varlığı.

Skandal oldu da ne oldu; ÖSYM başkanı görevden alındı, inceleme başlatılacağı söylendi.

Peki ya inanç, bir kez daha çatırdayan umutlar…

Bu memlekette insanlar bir süredir sınava inanmıyordu, sonra 15 Temmuz patlayınca cemaat yaptı denildi, küçük de olsa bir umut belirdi.

Şimdi cemaat yok ama halâ sınavda şaibe var. Yoksa içimizde halâ cemaatçi mi var?

Bizim içimizde bu kadar şey - cemaat, kaygı, stres, umutsuzluk, inanmama- olduktan sonra; İrlandalı yaşayamaz ağalar.

Bu beden İrlandalıya dar gelir, toprak bile İrlandalıyı kabul etmez.

CEMAAT DEMİŞKEN..

Cemaat ve sınav demişken; bir vakit IELTS sınavının denkliği kaldırıldı ya hani, bazı vakıf (aslında cemaat) üniversitelerinde sınav sorularında sızdırma ve usulsüzlük olduğu gerekçesiyle, tamam o kaldırıldı da, IELTS sınavının denklik verildiği dönemde sızdırılmış sınavlardan yüksek puan çekip akademisyen olanlara ne oldu?

Ben söyleyeyim, çoğu halâ görev başında.

Demek ki neymiş, denklik kaldırmak yetmiyormuş, görevden almak, inceleme başlatmak da yetmiyormuş.

Usulsüz sınavdan geçerek usulsüzlüğe ortaklık edenleri de tespit şartmış.

ORTAKLIK DEMİŞKEN…

Ortaklık demişken, geçen günlerde iktidar ortağı MHP’nin Şırnak il başkanı, partinin sosyal medya hesabından İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerine, “Beceremiyorsanız istifa edin!” başlıklı bir çağrı metni yayınladı.

O metinde, Şubat ayında bizim ekranlardaki Siyaset Koridoru programında, muhalefet partisi Gelecek’in il başkanı, ildeki hastanelerde yaşanan sıkıntıları dile getirmişti.

İki haberi de BURAYA ve BURAYA bırakıyorum, ilgilenenler için.

İktidar ortağı ile muhalefet partisinin uzun zamandır benzer şeylere tepki göstermemesinden kelli, bu açıklama dikkatimizi çekti haliyle.

Gece yayınlanan açıklama üzerine haberi yapıp ertesi gün de MHP İl Başkanı’nı aradım.

Yeğeninin hastanede olduğunu, o nedenle açıklama yapmasının uygun olmadığını söyledi. Dönüş beklediğimi ekledim ama dönen de olmadı.

Şimdi, buradan ne anlamalıyım? Bu açıklamalar yeğenle ilgili yaşanan sıkıntılardan dolayı yapılmış açıklamalar mıydı, yoksa o anda konuşamayacak durumda mıydı?

Henüz dönüş olmadığına göre ikinci ihtimal söz konusu değil. Ama açıklama halen daha sayfada duruyor, o halde samimi ve o sıkıntılar var oğlu var.

Demek ki neymiş, adalet de, sağlık da herkese bir gün lâzım oluyormuş, ayarını bozduğun kantar günü gelince seni de tartıyormuş.