Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün Bilim Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamasında, artık açık havada maske takılması zorunluluğunun kaldırıldığını söyledi.
Öte yandan, havalandırmanın yeterli olduğu kapalı mekanlarda da artık maske takmak zorunlu olmayacakmış.
Sonra da ekledi: "Maskeleri hayatımızdan çıkarmıyoruz, gerektiğinde takmak üzere yanımızda taşıyoruz.”
Açıklama yapıldığı anda toplu taşımada idim.
Haber merkezindeki arkadaşlar açıklama geçer geçmez düşedursun, toplu taşıma aracındaki herkes cep telefonlarına sarılmış maske açıklamasının sonucunu öğrenmeye çalışıyordu.
Sonra yavaş yavaş maskeler düştü –gerçi zaten zar zor takıyorduk bir süredir-.
Kimse Sayın Koca’nın açıklamasındaki açık hava ya da diğer detayları tam okumadan görmek istediğini gördü, yapacağını da yaptı.
Kaldı ki açıklamadaki, “havalandırma yeterli ise” ve “gereğinde takmak üzere” kriterleri de çok muğlak ve istenildiği gibi yorumlanmaya açık.
Bana göre bu açıklamadan sonra maske tarihe karışmıştır. Birkaç sorumluluk hisseden vatandaş takar, gerisi de her tartışmada Bakanlığın açıklamasını öne sürer.
TV kanallarında konu birkaç gün tartışılır, Tabip Odalarının tepkileri ele alınır, sonra vaka sayıları tekrar artarsa belki bir kez daha önlem almaya çalışılır ama artık iş işten geçmiş olur…
TÜRK SİYASETİNDE YENİ DÖNEM: “TWEETE GEL VATANDAŞ!"
Türk siyasetinde bir süredir yeni bir dönem başladı: “Şu saatte çok önemli açıklamalar yapacağım, twiitlerimi takip edin.” dönemi.
Birkaç kez CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nda gördük bu tutumu.
Evvelki gün de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, beklenen açıklamayı Bilim Kurulu’nda yapacaklarını duyurdu sosyal medya hesabından.
Türk siyasetindeki bu yeni tavrı Sedat Peker’den hatırlıyorum. Kırmızı Bültenle aramaya takılmadan önce yapardı böyle şeyler…
Gerçi, Rusya-Ukrayna savaşının bile liderler düzeyinde sosyal medya üzerinden yürütüldüğü bir dönemde, bizim siyasîler böyle davranmış çok mu…