Siz neyin alternatifisiniz, RedBull’dan hamle gelecek mi?
Geçen hafta Ağrı Doğubayazıt’ta halk elektrik zamlarına karşı protesto yürüyüşü yaptı.
Vatandaş ihbarıyla gelen görüntüleri biz de yayınladık, hatta ilk yayınlayan da biz olduk.
Aradan 4 gün geçtikten sonra, kendisini “alternatif” olarak tanımlayan bir internet haber sitesi olayı sanki daha yeni meydana gelmiş gibi haberleştirdi.
Haber içindeki bilgilerde de hatalar vardı.
O bir yana, CHP İlçe Başkanlığından da haberle ilgili görüş almışlar.
Bir kere o yürüyüşte CHP’nin hiçbir müdahilliği söz konusu olmadı.
İkincisi de, bir yerde illa ki bir protesto yapılıyorsa bunun sözcüsünün CHP ilan edilmesi ne kadar doğru?
Ayrıca da o bölge CHP’nin muhalefet yaptığı bir bölge mi?
Esnafın çoğunlukta bulunduğu bir grup halk kendi başına karar vermiş, bellerini büken elektrik zamlarını protesto etmiş, olayda herhangi bir siyasî grup falan da söz konusu değil.
Durduk yerde neden CHP’ye pay çıkarıyorsunuz?
Protestonun olduğu akşam Doğubayazıt AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Konyar istifa etti.
Kendilerini “alternatif” olarak niteleyen bazı başka yayıncı kuruluşlar, bu kez de Konyar’ın istifası ile elektrik zammı protestosunu birleştirmiş.
Birincisi, o hafta zaten Konyar AK Parti Genel Merkezi’ne çağrılmıştı. Haber merkezimize ulaşan bilgilere göre kendisi bu davete icabet de etmemişti.
Protestodan önceki akşam da bunu yazmış, hatta ilde başka bazı ilçelerde AK Partili başkanların değişeceği iddialarına da yer vermiştik.
İkincisi, bir yerde bir protesto olunca, orada görevden alınma ya da istifa olayının sadece protesto ile mi alâkası olması gerekir.
Bir de alâka kurulan kişi ya da kurum çok enteresan. Bir yerde protesto oldu diye siyasî parti ilçe başkanının görevden alındığı nerede duyulmuş?
Bir bölgeyi bilmeden, dinamikleri ile ilgili fikir sahibi olmadan oturduğunuz yerden haber yazarsanız sonuçları bunlar olur.
İşte o zaman ona da habercilik denmiyor. Sonra da buralara, yapılan tanımın içinin neyi doldurduğunu bilmediğimiz biçimde “alternatif” deniliyor. Ben de ona ifrit oluyorum.
REDBULL ÖZÜR DİLER Mİ?
Bilindiği üzere RedBull’da Pazarlama Müdürü Ozan Eyiboğa, uluslararası bir dağcıya, Hakkari’nin güvenli bir il olmadığına dair bir mail yazdı.
O kadar ileri gitti ki, “Hakkari kaçınmanız gereken tek şehir.” bile diyebildi.
Haberi ilk elden duyurduk.
Ertesi gün ‘Doğu Bülteni’ programında da Hakkari Valisi Sayın İdris Akbıyık’ı ağırladık.
Bizim canlı yayın esnasında, Ozan Eyiboğa’nın işten çıkarıldığına dair bir iddiayı da haberleştirdik.
Yine o esnada RedBull’dan bir yetkili şirket hattımızı aramış. Ancak yayında olduğum için kendisine yanıt veremedim. Yayın 23.30 sularında bittiği için de ancak ertesi gün dönüş yapabildim.
RedBull yetkilisi Eyiboğa’nın işten çıkarılmadığını –biz de zaten iddia diye vermiştik-, yayını izlediklerini, kendilerinin de durumdan dolayı üzgün olduklarını ifade etti.
Aynı gün RedBull Vali Akbıyık’a bir mektup gönderdi.
“Özür mektubu” diye yayınlamak isterdik, ancak mektubun içerisinde özür yoktu, telefondaki beyefendinin bana ifade ettiği gibi “üzüntü”lerini dile getirmişler.
Bu kez de bazı STK’lar mektubu eleştirdi.
Bugün, Sayın Akbıyık’ı Hakkari Kar Festivali’ne dair değerlendirmelerini almak üzere aradım.
Kendisi, RedBull’un Salı ya da Çarşamba günü Hakkari’ye geleceği haberini de verdi.
Ziyaretten sonra daha geniş açıklama yapacağını belirttiği için, off the record kısımlarını buraya yazmıyorum.
Ama RedBull’un basın önünde “üzüntü” değil de, “özür” beyan etmesi gerektiğine inanıyorum.
Sonra da şehre bilmeden verdikleri bu zararın önüne geçmek için, hazır Kar Festivali ile adını duyurmuş iken, Hakkari’de güzel bir spor etkinliği ile bu özrü taçlandırmalarının gayet şık bir tavır olacağını düşünüyorum.
Bakalım beklenen özür gelecek mi, yoksa RedBull kartel bir firma olmasının verdiği kibirle yine yalnızca üzgün olduklarını dile getirip, işi geçiştirmeye mi çalışacak?
Bu hafta hep birlikte göreceğiz…