Reklam
Bugun...
"Fırsatçısınız, ahlâksızsınız, leş yiyicisisiniz…"


SELMA KARA Bülten..
haber@bultentv.com
 
 

Bayramdan iki hafta önce 170 TL olan X-Y arası otobüs bileti fiyatları, bayramdan bir hafta önce 400 TL’ye çıkıyor. Bayramdan bir hafta sonra yine 200 TL civarına iniyor.

Benzin, mazot fiyatları artıyor da kardeşim, bir haftada 170 TL’den 400 TL’ye çıkacak kadar mı artıyor? HAYIR.

Bayramdan bir hafta önce pazarda 7 TL olan sivri biber fiyatı, bayram haftası 20 TL oluyor. Bayram sonrası yine eski fiyatına düşüyor.

Gıda fiyatlarına zam geliyor da kardeşim, bir haftada 7 TL’den 20 TL’ye çıkacak kadar mı arttı? Tabi ki HAYIR.

Fırsatçısınız, ahlâksızsınız, leş yiyicisisiniz…

Peki, fırsatçılıkla mücadeleyi vatandaş mı yapacak?

Ona da HAYIR.

Yapacak olan yapıyor mu? E ona da HAYIR…

BOŞ MEYDANLAR AYNASIDIR, BOŞ TENCERELERİN…

Bu durumda evet denilecek tek şey var, o da boş tencerenin artık iyice ses çıkardığı.

Boş tencerenin sesinin kanıtı 15 Temmuz’daki Saraçhane fotoğrafı oldu.

Dilipak’ın bile –anladınız siz o ‘bile’yi- ’15 Temmuz’da insanlar neredeydi?’ başlıklı köşe yazısına konu ettiği ve “Bakın dostlar, ayağınızın altındaki zemin kayıyor. Bunu niye görmüyorsunuz. Görmek istemiyorsunuz ama gerçek bu.” diye de uyarıda bulunduğu o ‘boş meydan’ fotoğrafı, ‘boş tencere’nin yansıması idi.

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sabır istediği açıklama karşılığını bulacak mı göreceğiz ama memlekette ekonomik bunalımın nedenini 15 Temmuz’a bağladığı açıklaması çok da taraftar bulmadı.

Dış güçler, pandemi, şimdi de 15 Temmuz… Bu kadar açıklama karşısında vatandaşın da haliyle kafası karışıyor. Hangisi gerçek neden ya da yöneticilerin hiç mi hatası yok, diye düşünüyor vatandaş.

20 yıldır tanıdığımız Erdoğan, bana göre 15 Temmuz’daki boş meydan fotoğrafının ardından mutlaka bu işe bir çözüm bulacaktır.

Ancak o çözümün, pembe gözlüklerle ekonomiye bakan Nebati’de olmadığı açık.

Gerçi, o da bir yöntem olabilir: “Nasılsa düzelmiyor, moral bozmaktansa bardağın dolu tarafına bakalım.” şeklindeki fazlası ile Heidici yöntemden söz ediyorum.

AHİR ZAMAN İNSANIYIZ, HZ. EYYÜP SABRI YOK BİZDE....

Heidi, çocukluğumuzun kahramanı idi.

Büyüyünce öğrendik ki, o her şeyin pozitif tarafını gören çocukcağız aslında bir köle imiş.

Öyle olunca da insanın kafası karışıyor: “Bu kadar pozitif bakacak kadar köle miyim ben?” diye düşünüyor.

Bir şarkı vardı hani, Göksel’in söylediği:

“Kölemiyim ben ay?
Gel deyince, geleyim
Sıkılınca gideyim
Yazık bana vay
Kime şikayet edeyim?”
 diyordu, o şarkıda.

Sonunda da, “Sabır, sabır ya sabır” diye bitiriyordu.

Ama işte bir de deyim var: “Sabır taşı bile çatlar” şeklinde. Hem sonra ahir zaman insanıyız biz, Hz. Eyyüp sabrı da beklenmez ki…  



Bu yazı 1107 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

YouTube ArdahanTV Kanalımızı İzliyor musunuz?


YUKARI