Erzurum yöresel sözleri
Erzurum… Çifte Minareli Medrese’ye, Üç Kümbetler’e, Taşhan’a, çok sayıda kale ve camiye ev sahipliği eden; cağ kebabının, kadayıf dolmasının başkenti, ‘Doğunun Paris’i’ olarak adlandırılan, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın memleketi…
Bu güzide şehrimiz son birkaç gündür iki konudan dolayı gündemde.
İlki şampiyonluk maçından dolayı Erzurum üzerinden Trabzon’a gitmek isteyenlerin, rötardan dolayı bir türlü iniş yapamaması; ikincisi de İYİ Parti İl Başkanı Melih Kırkpınar ile Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen arasında geçen ve davalık olan diyalog.
Yazının konusu olan ikinci olay şöyle meydana gelir: İYİ Parti Erzurum İl Başkanı Melih Kırkpınar Eylül ayında bir televizyon programına katılır.
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de yayına bağlanır. Daha sonra Mehmet Sekmen, eleştirilere yanıt verirken ağzından ‘pezevenk’ kelimesi çıkar.
Ardından bu olay davalık olur.
Başkan Sekmen ifadeye çağrılır ve ifadesinde, söz konusu kelimenin yöresel olarak kullanılan, dil alışkanlığı ile söylenen bir söz olduğunu ifade eder.
***
Bazı bölgelerde dil alışkanlığı ile söylenen bu tür sözler var gerçekten.
‘Yavşak’ bunlardan biri. Aslında ‘bit yavrusu’nun adı olan bu kelime bazı bölgelerde küfür olarak algılanıyor.
Hasan Eren’in, 1999 basımlı Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü adlı kitabında bu kelimenin Anadolu’da yaygın olarak kullanıldığına yer verilmiş.
Doğu Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi Gülseren Tor da, ‘Anadolu Ağızlarında Yavru Adları’ başlıklı makalesinde Hasan Eren’den söz konusu alıntıyı yapmış. Alıntı şu şekilde:
“yavşak (I) bit yavrusu (-Ml.; -Yz.; *Güdül ve köyleri –Ank.) (DS XII / 4816) yavşal yavşak (I) [yavışak, yavşı, yavşu, yavşuk, yavuşal, yavuşak] bit yavrusu (Anadolu’da yaygın olarak kullanılır). Hasan Eren’in ‘yapış-ak’ biçiminden getirdiği bu ad (1999: 444), böcekten insana da aktarılmıştır: yavşal, yavşak (II) küçük çocuk (*Nazilli –Ay.; -Brs.; *Keşan –Ed.) (DS XI / 4206).”
Ben bizzat, bu sözün bir hacıya lâkap olarak verildiğine de tanık oldum.
İncelemek isteyenler için Tor’un araştırmasına dair linki de BURAYA bırakıyorum.
Bu gerçekten yola çıkarak internette bir tarama yaparken Kültür Bakanlığının Erzurum ağzına dair bir derlemesine rastladım.
Sözlük biçiminde hazırlanan bu derlemede ‘P’ harfinde, Sekmen’in sarf ettiği sözcük bulunmuyor.
‘P’ harfindeki sözler şöyle:
Pahıl: Çekememek, gözü götürmemek, bir nevi kıskanmak. Aslında değer verdiği halde değer vermiyormuş gibi davranmak…
Paç - Paaç -Pağaç – Pağaça: Yağlı hamur pişirilip doğrandıktan sonra üstüne sarmısaklı yoğurt ve yağ dökülerek yapılan bir çeşit hamur işi, Poğaça ile benzerlik gösterir.
Pahlava: Baklava
Palıt: Sert ve yuvarlak biçimli odun parçası.
Papel: Eski zamanlarda kutu ön ve arka kapaklarından destelenmiş kağıtlarla oynan çocuk oyunu. Daha başka bir anlamda iskambil gibi bir oyun. Geniş anlamda ise paraya dair bir tabir.
Parhaç: Bakraç, genellikle bakır ya da başka bir metalden yapılmış bakraç. ‘Bir parhaç yoğurt…’ gibi…
Parpılamak: Sert biçimde nasihat etmek, paylayıp azarlamak.
Part: Çirkin iri karın, kabaca çokça tükürük vs. gibi…
Payhırmak – Payhurmak: Asabi biçimde ağzından tükürükler saçarak bağırmak, haykırmak.
Payton: Fayton
Pazvant: Pazubent
Perk: Sert, Sıkı, Çok sert. Pek kökünden.
Pesent etmek: Takdir etmek, Övgü ile davranmak.
Peşhun: Küçük yuvarlak tahta sofra.
Pıskırmak: Hapşırmak.
Poletika: Politika
Poles: Polis
Poççik: Kuyruk, en sonda olan. Bar’da en sonda bar tutan barcının durduğu yere de denilir.
Pöhrenk: Suyun içinde aktığı boru, Eski zamanlarda ağaçtan, sonralarda demirden yapılan su borusu.
Polim - Polüm: Bıçkın tavır, rol yapmak, rol kesmek.
Popul - Popol: Daha çok kız çocuklarının giydiği naylon ayakkabı. Çocuk ayakkabısı.
Pottik: Kısa boylu, hafif topluca.
Pungar: Çeşme
Pürçikli - Purçikli: Havuç
Puşta: Tomruktan biçilen ince yan tahta.
Püsküvüt – Püsgüvüt – Püskülüt: Bisküvi
İncelemek isteyenler için sözlüğün linkini BURAYA bırakıyorum.